Geçenlerde bir ilimizde Taşeron İşçileri Derneği’nin başkanıyla sohbet ediyorduk. Birkaç hafta önce başlarından geçen bir olayı anlattı.
Bir işyerinde işten çıkarılan taşeron işçileri derneğe gelmişler. Dernek yönetiminden, kendileri adına Vali’ye gidip sorunlarını anlatmalarını ve çözüm bulmalarını istemişler. Dernek başkanı da, Vali’ye gidebileceklerini, ancak Vali ile görüşürken taşeron işçilerini temsil ettiklerini kanıtlayabilmek için taşeron işçilerinin önce derneğe üye olmaları gerektiğini anlatmış. Taşeron işçileri üyelik konusundaki görüşlerini sonra ileteceklerini bildirerek gitmişler. Daha sonra da hiç aramamışlar.
Bazen telefonla bir işçi arıyor, sorunlarını anlatıyor ve “bizim için ne yapabilirsiniz?” diye soruyor. Gençken hemen elimden geleni yapmaya çalışırdım. Yıllardır, bu soruyu bana sorana hemen bir soru soruyorum: “Siz kendiniz için ne yapıyorsunuz?”
Genellikle verilen yanıt, “bir şey yapamıyoruz, işsiz kalmaktan korkuyoruz” oluyor.