1989 yılı Nisan ayında başlayan Bahar Eylemleri, Türkiye işçi
sınıfı tarihinin bence en önemli meşru ve demokratik kitle
eylemidir. Aylar süren bu mücadeleye yüzbinlerce işçi katıldı ve
mücadele başarılı oldu. 1991 ve 1992 yıllarında imzalanan toplu iş
sözleşmeleri ile, 24 Ocak ve 12 Eylül sonrasında yaşanan gerçek
ücret kayıpları fazlasıyla telafi edildi.
31 YIL ÖNCE ‘DEV UYANINCA’
Bahar Eylemlerinden bir yıl önce, İKİBİNE DOĞRU Dergisi’nin 3-9
Nisan 1988 tarihli sayısında, “DEV UYANINCA” başlıklı bir yazım
yayımlanmıştı. O yıllarda Yol-İş Sendikası’nın eğitim işlerinden
sorumluydum. Çok sayıda işyerinde tüm işçilerin katıldığı eğitim
toplantıları düzenliyorduk. İşyerlerindeki huzursuzluğu ve tepkiyi
gözlemleyebiliyordum. Bu yazıda şunları yazmıştım:
“Yemek boykotlarında ve miting meydanlarında görülen, işçilerin
kapitalizmin sonuçlarına tepkisidir; bıçağın artık kemiğe
dayandığının ifadesidir. (...) Bugün hiçbir siyasal parti, yükselen
dalganın kendi örgütlü ön çalışmasının ürünü olduğunu iddia edemez.
Yükselen, Türkiye işçi sınıfının kendiliğindenci mücadelesidir. Tek
tek insanların, grupların ve partilerin on yıllardır süren mücadele
birikimlerinin etkileri mutlaka vardır, ama harekete bugün
damgasını vuran özellik kendiliğindenciliktir. Kendiliğindencilik
kapitalizmin sonuçlarına bir tepkidir. Orada kalırsa yetersizdir.
Ama sorunların gerçek nedeni olan kapitalizme karşı bir mücadele
düzeyine sıçratılırsa, sınıfın kendiliğindenci hareketi çok olumlu
gelişmelere gebedir.”
Bu yazının yayımlanmasından bir yıl sonra Bahar Eylemleri başladı.
Bahar Eylemleri, mevcut sistem içinde iş&cced...