Dünyanın yeniden kurulduğu bir dönemi yaşıyoruz. 1991 yılı
sonunda Sovyetler Birliği dağıldığında, ABD hakimiyetinde tek
kutuplu bir dünyanın kurulduğunu umanlar ve sananlar vardı.
Günümüzde ise emperyalizmin her geçen gün darbeler yediği bir
süreçteyiz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti de emperyalizmin Türkiye’ye
yönelik düşmanca saldırgan tavrının iyice açığa çıkmasıyla
birlikte, emperyalizme karşı açık tavır alıyor.
Bu koşullarda Soğuk Savaş ve arkasından ABD hegemonyası
yanılgısının yaşandığı dönemde sendikacılık hareketinde ortaya
çıkan bazı alışkanlıkları sorgulamak, yeni koşullara uygun yeni
düzenlemelere yönelmek gerekli.
13 yıl önce yayımlanan Batılı İşçi Sömürüye Ortak (Bilgi Yay.,
2005) kitabımda özellikle ABD emperyalizminin Türkiye’deki
sendikaları etkileme ve yönlendirme çabalarını anlatmıştım. Türk
Sendikal Hareketi ve Çağdaş Misyonerler (2007, Toplumsal Çözüm
Yay., 2010, Bildik Basın Yayın) kitabımda ve 2009 yılında
yayımlanan Emperyalizm ve Türkiye Sendikacılığına Etkileri (Kaynak
Yay.) kitaplarımda da emperyalist ülkelerin Türkiye’de sendikal
alandaki girişimlerini ele almıştım.
SOĞUK SAVAŞTA EMPERYALİSTLERİN MÜDAHALESİ
Soğuk Savaş döneminde ABD emperyalistleri 1950’li yıllarda önce İş
ve İşçi Bulma Kurumu ile ortak eğitim seminerler düzenleyerek,
Türkiye’de işçi hareketi konusunda istihbarat topladılar ve
sendikacıları yönlendirmeye çalıştılar. 1960’lı yıllarda ise bu
çalışmalarını yoğunlaştırdılar. 600’den fazla sendikacı, 1-3 aylık
sürelerle ABD’ye götürülüp gezdirildi. Bu sendikacılardan
istihbarat temin edildi. Bu sendikacıların zaafları tespit
edil...