Halkımızın, diğer bir deyişle, halkımızın çok büyük bölümünü
oluşturan işçilerin güvenini ve desteğini kazanarak, ona öncülük
yapma niyet, iddia ve çabasında olanlar, işçilerin günlük somut
sorunlarıyla yakından ilgilenmek zorundadır.
İşçiler, kendi günlük sorunlarını onlardan daha iyi bilmeyen
bir kişiye veya örgüte, haklı olarak, güvenmezler ve destek
vermezler.
Bilinmesi gereken alanların başında, işçiler açısından çok ciddi
sıkıntılar yaratan bireysel iş sözleşmeleri gelmektedir.
BİREYSEL İŞ SÖZLEŞMELERİ
İşçilerin işverenlerle ilişkilerini düzenleyen çeşitli araçlar
vardır. Kanunlar ve yönetmelikler önemlidir. Bu metinlerde
işçilerin ve işverenlerin hak ve yükümlülükleri belirlenir. Bazı
konuların düzenlenmesi ise bireysel iş sözleşmelerine ve toplu iş
sözleşmelerine bırakılmıştır.
4857 sayılı İş Kanununa göre, iş sözleşmeleri belirli süreli veya
belirsiz sürelidir.
Belirsiz süreli iş sözleşmelerinin yazılı yapılma zorunluluğu
yoktur. Ancak 4857 sayılı İş Kanununun 8. maddesine göre, “Yazılı
sözleşme yapılmayan hallerde işveren işçiye en geç iki ay içinde
genel ve özel çalışma koşullarını, günlük ya da haftalık çalışma
süresini, temel ücreti ve varsa ücret eklerini, ücret ödeme
dönemini, süresi belirli ise sözleşmenin süresini, fesih halinde
tarafların uymak zorunda oldukları hükümleri gösteren yazılı bir
belge vermekle yükümlüdür.”
Birçok işyerinde işverenler bu yükümlülüğe uymamakta ve hatta
işçileri kaçak olarak çalıştır...