Ekonomik kriz derinleştikçe, işçilere ve sendikalara çıkarılmak
istenecek fatura, kıdem tazminatı fonuyla sınırlı değil. Bu
faturaya karşı çıkmaya şimdiden hazırlanmak gerekli.
Artan işsizliğin yarattığı sıkıntılar, sosyal güvenlik haklarında
kısıtlamalar, toplusözleşme görüşmelerinde tıkanmalar, işverenlerin
hükümetin amaçladığı enflasyona göre ücret zammı verme talepleri,
imzalanmış toplu iş sözleşmelerinin uygulanmaması gibi sorunlar
gündemdedir.
Gündemdeki diğer sorunlar da şöyle özetlenebilir:
KİRALIK İŞÇİLİK
4857 sayılı İş Kanunu’nun 7.maddesi, özel istihdam bürolarına işçi
kiralama yetkisi vermektedir. Buna göre, işyerinde çalışan işçi
sayısının dörtte birine kadar sayıda işçi kiralanabilmektedir.
Kiralık işçilerin iş sözleşmeleri özel istihdam bürosuyla
imzalanmaktadır. İşgücü maliyetini düşürmek ve işyerlerinde
sendikanın etkisini azaltmak isteyen işverenler, özel istihdam
bürolarından işçi kiralama yoluna gidecektir. Böylece işyerinde
kadrolu işçi, geçici işçi, taşeron işçisi, kiralık işçi, İŞKUR’un
gönderdiği işçi gibi farklı gruplar oluşacaktır.
İŞKUR’DAN GÖNDERİLEN İŞÇİLER
İŞKUR’un aktif işgücü programları kapsamında “mesleki eğitim
kursları”, “toplum yararına programlar” ve “işbaşı eğitim programı”
uygulamalarıyla çok sayıda işçi belirli sürelerle işyerlerinde
çalışmaktadır. 2017 yılında işbaşı eğitim programından yararlanan
işçi sayısı 297 bindi. 2015 yılında mesleki eğitim kurslarından
yararlanan kişi sayısı 169 bin, toplum yararına programdan
yararlanan kişi sayısı 523 bindi.
ESNEK ÇALIŞMA
Cumhurbaşkanlığı 2019 Yılı Programı’nda şu ifade bulunmaktadır:
“Esnek çalışma biçimlerinin uygulamaya konulması amacıyla yürütülen
çalışmalar tamamlanacaktır.” (s.134)
Esnek çalışma ile kastedilen, işverenin işyerinde çalışma düzenini
kendi lehine düzenleyebilmesidir. Özellikle denkleştirme, işçinin
işinin ve işyerinin değiştirilmesi, işten işçi çıkarmanın
kolaylaştırılması gibi konular “esneklik” kapsamındadır.
KAÇAK İŞÇİLİK
Türkiye’de kaçak işçilik son yıllara kadar azalmıştı. Ancak
Suriyeli sığınmacıların büyük bölümü kaçak işçi olarak
çalışmaktadır. Ayrıca, kazancına haciz gelen işçiler, işsizlik
ödeneğinden yararlanan işçiler ve net ücretini artırmak isteyen
işçiler, sigortalı çalışmak yerine, işverenle pazarlık yaparak
kaçak çalışma eğilimindedir. Yaşlılık aylığına hak kazanma
koşullarının ağırlaştırılması ve yaşlılık aylığı miktarının iyice
azalması da bu eğilimi güçlendirmektedir.
ÖDEMELERDE GECİKME
Ege Cansen 11 Mayıs 2018 Dünya Gazetesi’nde yayımlanan
röportajında, işverenlere, nakitsiz kalmamak için, işçilerine,
“şimdi ücretinin yarısını ödüyorum, diyebilmelerini” öneriyordu.
Ekonomik krizin derinleşmesiyle birlikte, nakit sıkıntıları artan
işverenler, işçi alacaklarını ödemede sıkıntı çekeceklerdir.
İşverenlerin nakit sıkıntısı, sendikaların aidat tahsilatında da
gecikmelere neden olabilir.