Türkiye’de günümüzde en önemli sorunlardan biri, işçilerin kağıt
üzerine geçmiş haklarının hayata geçirilmesi.
Hakların kağıda geçirilmesiyle, kağıda geçirilmiş hakların hayata
geçirilmesi, iki ayrı süreç. Günümüzde, milyonlarca işçi, İş
Kanunu’nda ve ilgili diğer mevzuatta yer alan haklarının ya
farkında değil ya da bu hakları kullanmaya kalktığında işten
çıkarılacağı korkusuyla bunları gündeme getirmekten kaçınıyor.
TÜİK verilerine göre, Türkiye’de Kasım 2017 itibarıyla 19.5 milyon
ücretli var. Bu kitlenin 2.7 milyonu devlet memuru, yaklaşık 260
bini sözleşmeli personel. Geride kalan 16.5 milyon dolayındaki
işçinin (iş sözleşmesiyle veya hizmet akdiyle çalışanın) yalnızca
1.7 milyonluk bölümü işçi sendikalarına üye gözüküyor. Bu rakam,
çeşitli nedenlerle biraz abartılı. İşkolu değiştirmeden sendikasız
bir işyerine geçen işçiler, işsiz kalan işçiler ve diğer bazı
işçiler, sendika üyesi gözükseler bile, gerçekte bir sendikal
faaliyet içinde veya sendikanın koruması altında değiller. Bu
durumda sendika üyelerinin gerçek sayısının 1.2 milyon dolayında
olduğu söylenebilir. Diğer bir deyişle, 15 milyondan fazla işçi,
işyerlerinde çalışıyor, ancak örgütlü değil.
İŞÇİLER HAKLARINI BİLMİYORLAR
15 milyondan fazla işçinin çok çok büyük bölümü, İş Kanunu’nda yer
alan haklarını bilmiyor. İşçilerin büyük çoğunluğunun elinde akıllı
telefon, evlerinde bilgisayar var. Ancak bu çağdaş aletleri
haklarını öğrenmekten çok, eğlenmede kullanıyorlar.
Halkımız, kulaktan dolma bilgiyle haya...