Türk-İş, bağlı sendikalarda örgütlü yaklaşık 200 bin işçiyi ilgilendiren toplu sözleşme görüşmelerini sürdürüyor. Kamu kesiminde örgütlü işçi sendikalarının büyük bölümü, onları neyin beklediğinin henüz farkında değil. Bu işçileri ve ayrıca il özel idareleri ve belediyeler ve belediye şirketleri dahil kamu kesimindeki tüm işçileri bağlayan bir düzenleme gündemde.
Düzenlemeyle 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununa 20.11.2017 gün ve 696 sayılı KHK ile Ek Madde 2 eklendi ve 1.2.2018 gün ve 7079 sayılı Kanunla bu düzenleme kalıcı kılındı.
Bu konuyu yaklaşık bir buçuk yıl önce, 24 Mart 2018 tarihinde Aydınlık’taki köşemde yazmıştım. O gün gündeme getirdiğim ve kimsenin ilgilenmediği konu, şimdi Türk-İş, Hak-İş ve (eğer çerçeve sözleşme imzalarsa) DİSK’e bağlı sendikalarda örgütlü kamu işçilerini (belediye şirketleri dahil) doğrudan ilgilendiriyor. Şaka gibi bir durumla karşı karşıyayız. İlgisizlik ve bilgisizlik diz boyu, had safhada. Çok önceden uyarsanız da, okuma ve düşünme alışkanlığı pek olmadığından etkisiz kalıyor.
24 Mart 2018 günlü yazımı aşağıda aynen aktarıyorum.
KAMUDA SENDİKALARIN TOPLU SÖZLEŞME YETKİSİ KALKIYOR
Türkiye’de kamu kesiminde çalışan işçi sayısı hızla artacak.
1990’lı yılların başlarında Türk-İş ile Hükümet arasında yapılan
toplu sözleşme görüşmelerinin kapsamındaki işçi sayısı 800 bine
yakındı. Daha sonraki yıllarda gerçekleştirilen özelleştirmeler
sonucunda bu rakam 200 binlere düşmüştü. Ancak kamu kesimindeki
taşeron işçilerinin büyük bölümünün kadroya geçirilmesiyle bu sayı
bu kez 1 milyona yaklaşacak. Sendikalar, büyük olasılıkla 2021 yılı
başından itibaren kadroya geçirilmiş bu işçiler adına toplu
sözleşme imzalamaya çalışacak. O zamana kadar diğer işçiler adına
toplu sözleşme görüşmeleri sürecek.
Ancak artık yeni bir düzenleme var ve birçok insan bu konuda bilgi
sahibi değil.