Kapitalizm, bir dönem insanlığın gelişimine önemli katkılarda
bulunmakla birlikte, zamanla gericileşmiş, insanlığı ve dünyamızı
tehdit eden bir nitelik kazanmıştır.
Küçük bir azınlık oluşturan servet sahiplerinin çıkarlarını korumak
ve geliştirmek amacıyla on milyonlarca insanın öldürüldüğü savaşlar
çıkarılmıştır. Kapitalizm, işçileri ücretli köle olarak kullanmakla
kalmamış, insanları hukuken de köleleştirmiştir. Batı’nın
“medeniyet” olarak nitelendirdiği düzen, milyonlarca Afrikalı
kölenin cesetleri üzerinde inşa edilmiştir. Devletimiz,
kapitalizmin en gelişkin biçimi olan emperyalizme karşı 200 yıla
yakın bir süredir verilen mücadeleyle kurulmuştur ve ayakta
durmaktadır. Kapitalizm ve onun son biçimi olan emperyalizm,
sömürü, baskı ve zulüm demektir.
Kapitalizm aynı zamanda insanlar arasındaki ilişkilerde bencillik,
bireycilik, yalancılık, sahtekarlık ve bunların sonucunda
insanların yalnızlaşması, alkolizm, uyuşturucu bağımlılığı, intihar
demektir.
Kapitalizm aynı zamanda doğanın kaynaklarının kâr amacıyla israf
edilmesi, dünyanın geleceğinin tehdit altına alınması demektir.
KAPİTALİZM NASIL AŞILACAK?
Bunlar ve benzeri nedenlerle, kapitalizm tarihin çöplüğüne
atılmalıdır. İnsanlık, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya, dostluk ve
tüm ihtiyaçlarının sade bir yaşam temelinde karşılandığı ve doğanın
korunduğu bir düzene kavuşmalıdır.
Böyle bir düzenin yaratılması konusunda atılması gereken ilk adım,
emperyalizme karşı mücadeledir.
Kapitalizm, 1780’lerde gerçekleşen Birinci Sanayi Devrimi
sonrasında gelişmiş ülkelerde işçi sınıfları için bir cehennem
yarattı. Son derece kötü çalışma koşu...