Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Adalet Yürüyüşü”ndeki politikasını ve yandaşlarını eleştirenlerdenim. Ayrıca Batı’ya yaptığı çağrıların da yanlış olduğunu düşünüyorum.
CHP’nin bugünkü çizgisini anlayabilmek için, CHP’nin mayasındaki Kemalizm’in nasıl olup da “sosyal demokrasi”ye dönüştüğünü hatırlamak gerekiyor.
İnsanlarımızın çoğu “sosyal demokrasi”nin ne olduğunu bilmiyor.
Rahmetli Bülent Ecevit, 1966 yılında yayımlanan Ortanın Solu kitabında “Neden Sosyal Demokrasi?” sorusuna şöyle yanıt veriyordu: “Demokrasinin, özellikle Türkiye’de demokrasinin, biçimsel demokrasi değil, yalnız siyasal demokrasi değil, aynı zamanda sosyal temele dayanan, sosyal özü bulunan bir demokrasi olması neden gereklidir?” (Ortanın Solu, Kim Yay., İstanbul, 1966, s.42)
Bülent Ecevit herhalde daha sonraki yıllarda sosyal demokrasinin ne olduğunu öğrendi ki, 1972 yılında CHP Genel Başkanı olduktan sonra CHP belgelerinde “sosyal demokrasi” kavramı kullanılmadı. Rahmetli İsmet İnönü’nün 1965 yılında ortaya attığı “ortanın solu” kavramının yerini “demokratik sol” kavramı aldı. Özellikle CHP’nin 27-30 Kasım 1976 günleri toplanan 23. Kurultayı’nda kabul edilen CHP Programı’nda hep “demokratik sol” kavramı kullanılmıştır.