Daha önce de birkaç kez yazdım; ancak kulaktan dolma bilgi,
bilimsel çalışmanın önüne geçmeyi sürdürüyor.
Yeni Ekonomi Programı’nda “sosyal tarafların mutabakatıyla kıdem
tazminatı reformu gerçekleştirilecektir” yazıyor. Birçok kişi, bu
ifadeden hareketle, yine kıdem tazminatı fonunu tartıştı ve kıdem
tazminatı hakkına yönelik gerçek tehlike ve tehdidi görmedi veya
göremedi.
Kıdem tazminatına yönelik en ciddi ve sendikacıların birçoğunun
farkına bile varmadan gerçekleştirilecek saldırı, kıdem tazminatı
fonu alanında değildir. Belirli süreli iş sözleşmelerinin
kullanımının önündeki engellerin kaldırılmasıyla, kıdem tazminatı
hakkı tümüyle yok edilir.
BELİRLİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİNDE KIDEM TAZMİNATI
ÖDENMEZ
Mevzuatımızda iş sözleşmeleri iki türlüdür: Belirli süreli,
belirsiz süreli. Belirli süreli iş sözleşmesi sona erdiğinde kıdem
tazminatı ve ihbar tazminatı ödenmez ve bu durumda işçinin işe iade
davası açma hakkı (“iş güvencesi”) yoktur. İhbar, kıdem ve iş
güvencesi hakları yalnızca belirsiz süreli iş sözleşmelerinin sona
ermesi durumunda geçerli olabilir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18.9.1996 gün ve 1996/9-489 E
1996/594 K sayılı kararı şöyledir: “Belirli süreli iş
sözleşmelerinde sözleşmenin kendiliğinden sona ermesi durumunda
kıdem tazminatının hüküm altına alınması doğru değildir. Çünkü
böyle bir durumda sözleşme sürenin bitimi ile sona ermektedir ki,
bu fesih şekli kıdem tazminatına hak kazandıran hallerden
değildir.”
İŞVERENLER, BELİRLİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİ
İSTİYOR
Türkiye’de işverenlerin...