Hiçbir hükümet yaygın kitle eylemleri yaşamak istemez. Ancak aç
tilki fırın yıkar. Şimdi öyle bir dönemdeyiz. Canı yanan
kitlelerin, eğer bir de hükümetin ülkeyi yönetemediği hissedilirse,
neler yapabileceğini tahmin bile edemezsiniz.
Bu durumda baskı yöntemleri pek işe yaramaz. Türkiye’de 12 Eylül
Darbesi’nin koşulları yok. O darbenin arkasında Amerikan
emperyalizmi vardı. Amerikan emperyalizminin darbe tezgahı 15
Temmuz günü çökertildi. Ayrıca vatan savunmasında işçilere ihtiyaç
var.
Bu koşullarda hükümetler için işçi eylemlerini önlemenin ve
işçileri vatan savunmasına katmanın tek yolu, işçilerle uzlaşma
aramak, onların sorunlarına çözüm bulma çabası içine
girmektir.
Burada en büyük görev, bu talepleri formüle edip hükümete ve geniş
işçi kitlesine duyurması gereken işçi sendikaları
konfederasyonlarına düşmektedir.
ASGARİ ÜCRET, KADROYA GEÇEN İŞÇİLERİN
ÜCRETLERİ
Hükümetin atması gereken ilk adım, asgari ücretin uygun miktarda
artırılması. Asgari ücretle geçinmeye çalışan işçi sayısının 6-7
milyon olduğu tahmin ediliyor. “Uygun miktar,” bir önceki dönemde
gerçekleşen enflasyon ve ekonomik büyüme oranlarıdır. Ayrıca,
asgari ücretin yıllık değil de altışar aylık belirlenmesi
gerekiyor.
Kadroya geçirilmiş 800 binden fazla taşeron işçisine altı ayda bir
yalnızca yüzde 4 oranında zam veriliyor. Bu zamların da geçmiş
dönem enflasyonuyla bağlantılı kılınması gerekir.
Hükümetin en önemli görevlerinden biri, yerli ve yabancı kaçak
işçiliğin önlenmesidir. Hük...