Sendikaların, işçi sınıfının çıkarlarının korunması ve geliştirilmesinde çok önemli olduğunu biliyoruz. Ancak sendikaların bu görevlerini yerine daha iyi getirebilmesi için, önemli eksikliklerini gidermeleri ve bazı hatalarını düzeltmeleri gerekmektedir. Bu nedenle, sendikacılarla ilişkilerde eleştirel bir çizginin izlenmesi gerektiği kanısındayım.
Sendikaların milli bir politika izlemesi sınıf çıkarlarının da gereğidir. Türkiye’de işçi sınıfının karşı karşıya bulunduğu sorunların önemli bölümü emperyalist sömürüden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle Türkiye’de günümüzde vatan mücadelesiyle işçi sınıfının ekonomik, demokratik ve siyasal mücadelesi örtüşmektedir. Türkiye’de vatan mücadelesi, işçi sınıfının aktif katılımı olmaksızın başarıya ulaşamaz. İşçi sınıfının mücadelesi ise ancak vatan mücadelesi temelinde geliştirilebilirse başarılı olabilir.
Diğer bir deyişle, sendikalarımız milli bir çizgi de izlemeli, emperyalizme karşı verilen milli mücadeleye etkili bir biçimde katılmalıdır. Sendikalara yönelik tavrın belirlenmesinde kullanılacak öncelikli kıstas, emperyalizme karşı tavırdır.
Bu katılım nasıl olur? Türkiye’nin milli çıkarlarını
savunduklarını ifade eden açıklamalar yeterli midir?
BAZI SENDİKALARIN EMPERYALİST
DEVLETLERLE İLİŞKİSİ
Bu soruya yanıt verebilmek için bazı sendikaların uluslararası
ilişkilerine bakmak gerekir.
Eğer bir sendika, emperyalistlerle doğrudan ilişki içindeyse ve onlardan, örneğin, para alıyorsa veya emperyalist devletlerin finanse ettiği ortak etkinliklere katılıyorsa, bu örgütlerin yöneticileri Türkiye gemisinde değillerdir. Türkiye gemisinde bulunmayan kişi ve örgütlerin de en acımasız bir biçimde eleştirilmesi ve teşhir edilmesi öncelikli ve zorunlu bir görevdir.