Yarın, Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimlerinden birini yaşayacağız. Seçimin sonuçlarını ekonomik sorunlar belirleyecek. Bazı kesimlerde halkımıza ilişkin bazı önyargılar var.
ÖNYARGILARINIZI BIRAKIN
Sözde halkımız “bir lokma, bir hırka” anlayışıyla köleleştiriliyormuş. Gözünüzü açıp bir bakın, lütfen. Anadolu’nun geleneksel sade yaşamı mı geçerli, yoksa borç harç da olsa akıllı telefon alma, borca batarak arabalanma, “gösterişçi tüketim” diye nitelendirdiğimiz saçma sapan ürünlere yönelme mi? Halkımızı öyle “bir lokma bir hırka”ya razı edebilmek mümkün değildir. Kredi kartı ve tüketici kredisi borçlarında AKP dönemindeki büyük sıçrama bunun en somut kanıtıdır.
Bir diğer önyargı, halkımızın sadakalarla köleleştirildiğidir. Gerçekten de AKP iktidarları döneminde, kömür ve gıda paketi yardımıyla başlayan, diğer alanlara da yaygınlaştırılan bir “sosyal yardım” uygulaması var. Ancak bu konuda görüş bildirenlerin kaçının Kalkınma Bakanlığı’nın yayımladığı 2018 Yılı Programı’ndaki ayrıntılı tabloyu (Tablo II:10) incelediğini bilmiyorum. Bunlar tabii ki etkili, ancak belirleyici değil. Uyanık halkımız bu yardımları alır, ardından aklına uygun olanı yapar. 1987 ve 1991 milletvekili seçimlerinde ANAP’ın yaptıklarını unutmayın. Ayakkabının tekini, tencerenin kapağını seçimden önce vermişlerdi. Gerisini seçimden sonra vereceklerdi. 1991’de büyük yenilgi yaşadılar.
‘HOMO ECONOMICUS’LAR
İnsanlarımız tam bir “homo economicus”dur; davranışlarını ekonomik çıkarlarına göre belirlerler. Ancak bu ekonomik çıkarlar genellikle kısa vadeli hesaplara dayanır. Deneyim kazandıkça, kısa vadeli çıkarlardan uzun vadeli çıkarlara yönelirler.