Tarık Tekgözli’nin Hava-İş Sendikası’yla ilgili günlerce süren çok önemli dizisini ilgiyle okurken aklıma geçmişte bazı sendikacılar hakkında yazılanlar geldi.
Sendikacıların önemli bölümü yoksulluğa, haksızlıklara, adaletsizliklere, baskılara karşı çıkan, işçi haklarını korumak ve geliştirmek için sendikacılık yapan kişilerdir. Sayıları az da olsa bazı sendikacılar ise sendikacılığı mal-mülk biriktirme ve/veya milletvekili olma aracı olarak kullanır.
Bir sendikacının bu sınıflandırmada hangi kesimde yer alacağını belirlemede o sendikacının mal varlığını sorgulamakta yarar vardır.
Sendikacılar tabii ki geçimine yetecek bir ücret alacak. Ancak bu yaşamın da temsil ettikleri işçilerin yaşamıyla uyumlu mütevazı bir yaşam olması gerekir.
Çok mal-mülk peşinde koşan ve edinen sendikacı genellikle bu servetini aldığı ücretlerle açıklayamaz. Onun açıklamadığı bilgiler istihbarat örgütlerinin elinde olduğundan, açığı olan sendikacı birilerinin kontrolü altına girer; burnuna halka takılmış ayılara döner.