2017-2018 eğitim öğretim yılında üniversitelerimizde 7.010.598
öğrenci vardı. Halbuki 1983-1984 döneminde toplam öğrenci sayısı
321.770 idi. Bu sayı 2001-2002’de 1.560.038’e çıktı.
Ne büyük bir gelişme, değil mi?
Ancak hangi açıdan büyük gelişme?
Benim öğrenmeye çalıştığım alan, işçi sınıfı hareketi. Üniversite
öğrencisi sayısına işçi sınıfı açısından baktığımda çok ilginç
sonuçlara varabiliyorum. HALKI VE ÜLKEYİ KURTARMA
GÖREVİ
1983-1984 eğitim öğretim yılında Türkiye’de hepsi de devlet
üniversitesi olan 27 üniversite vardı ve buralarda okuyan öğrenci
sayısı 321.770 (34.510 önlisans ve 287.260 lisans öğrencisi)
idi.
Ben ODTÜ’den 1973 mezunuyum. Bizim dönemimizde üniversite
diploması, hayatta başarının kapısını açan bir anahtardı. 1983
yılında da öyleydi. Toplam öğrenci sayısı 321.8 bin olunca ve bu
öğrenciler devlet üniversitelerinde okuyunca, okulu bitirdiklerinde
kolaylıkla iş bulabiliyorlardı. Buldukları iş de genellikle eğitim
gördükleri alanda oluyordu. Bu yıllarda üniversite mezunu olup da
mavi yakalı işçilik yapana rastlayamazdınız.
Bu yıllarda üniversite gençliğini örgütlemek isteseydiniz, genel
ülke sorunlarının öne çıkarılması haklı ve doğru olurdu.
Türkiye’nin bağımsızlığı ve demokrasi, halkımızın huzur ve refah
içinde yaşaması gibi talepler mantıklıydı. Üniversite öğrencisinin
kendisini kurtarmasından değil, öğrencinin halkımızı ve ülkemizi
kurtarmasından söz ederdiniz.
2001-2002 eğitim öğretim yılında Türkiye’de 262.649’u önlisans ve
1.297.389’u lisans öğrencisi olmak üzere 73 ünive...