2011 Bursa Edebiyat Günleri’ydi. Birçok kıymetli edebî oturumdan sonra şiir okuma akşamına erişmiştik. Açıkçası şairlerin şiirlerini okuduğu bir programa ilk kez katılmak nasip olmuştu ve gece büyülemişti beni. Eşini yeni kaybetmiş olan Bahaettin Karakoç bu ayrılık üzerine yazdığı uzun ama tüyleri diken diken eden muazzam şiirini okumaya başlayınca başka bir evrene geçtik. Birlikte ekmeği, evreni, evi paylaştıkları, dokuz çocuğu büyüttükleri can yoldaşı. Henüz hiçbir yerde yayınlanmamış, 81 yaşında yazılmış olan sarsıcı bir şelale. Şiir yazmanın yaşı olmadığının en büyük kanıtı. Üniversite yıllarımın şairlerinden birini kendi sesinden dinlemek çok güzeldi. Şiir yayınlandı mı bilemiyorum. İnşallah şiirle tekrar karşılaşmak birlikte iki cihan cereyanına kapılmak mümkün olur.