Uğultusuyla her kalbi olana dokunan ayçiçeği tarlalarından geçiyoruz, belli ki Istranca Dağları’nın içinde kalan bereketli Meriç Nehri deltası yolundayız. İstanbul’un payitahtlık kardeşi Edirne çok görmüş geçirmiş bir şehir. Tarihi İskender’den öncesine dayanıyor. Görkemli günlerin izleri apaçık ortada. 1361 yılında I. Sultan Murat tarafından fethedilip 92 sene payitaht olmak gönlü genişliğin ve ince ayarların sebebi. Merkezi Sofya olan Rumeli Beylerbeyliği’ne bağlı Paşa Sancağı adlı bir vilayetten, acayip zamanlardan söz ediyoruz. Plansızca girdiğimiz şehirde biraz duraklayalım der demez bir kitabeyle karşılaştık. Mimar Sinan’ın Hacılar Ezanı yerinde sonradan konulan mezar ve mezar taşları. Yan yana sergilenen mezar taşları; Miman Sinan’ın torunu Fatma Hanım, Kazasker İslam Efendi, din alimi, şair, filozof, astronom Kınalızade İbni Emrullah, kim olduklarını bilemediğimiz Hatice ve Havva hanımlar, Dahiliye Nazırı Pertev Paşa.