İki yaşındaki çocuk annesi cep telefonunu verip içindeki oyunları oynamasına izin vermezse ağlama krizine giriyor. Alışveriş merkezlerinde istediği üçüncü oyuncak alınmadı diye kendini yerden yere atan çocuklarla karşılaşmak son derece olağan. Annenin ısrarlarına rağmen masaya iki tabak koymayı, market alışverişi dönüşü bir iki poşet taşımayı reddediyor on yaşındaki çocuk, kendisine ağır bir iş teklif edilmiş hakkı hukuku çiğnenmiş gibi bir direnç içinde. Çocukların bırakın evde sorumluluk alması, aile düzenine yardımcı olması, tabletini bırakıp da hazırlanmış sofraya gelmesi bile sevinçle karşılanan bir olay. Bir keresinde bir ahbabımızın salonunda anneyle oturup kahvemizi içerken bebekliğini bildiğim 13 yaşındaki delikanlı pijamalarla içeri geldi, hiç yüzümüze bakmadan bir eşyasını aldı ve çıkıp gitti. Annenin arkadaşına selam verme gereği duymadı bile. Çocuğun çeşitli yarışmalarda kazandığı matematik, fizik ödülleri daha şimdiden ondan nice insani öncelikleri alıp götürmüş. Mevcut sistemin tek tip insan talebinin imalatçısı aileler için, insanlık değerleri oldukça alt sıralarda. Bir insanı akrabayı komşuyu sevmek ona vakit ayırmak, kendi kendine yettiği düşünülen insan için yükten başka bir şey değil. Çocuklarıma vakit ayıramıyorum derken satır aralarında büyük işlerle uğraştığını ima ederek övünen, insandan yoksun, yoksul adamların dünyası.