Bir arkadaşım anlatmıştı, evlatları dağılıp giden annesinin en büyük eğlencesi, mutluluğu çarşıdaki camiye gidip öğlen namazı kılmak, avlusunda biraz oturup dinlenmekmiş. Sonra yakınlardaki çay ocağında bir simit eşliğinde çayını içiyor ikindiyi de kılıp eve dönüyormuş. Bu güzellik geniş yürekli bir Akdeniz şehrimizde cereyan ediyor. Camilere gidip de böylesine hüsnü kabul görmek, kalbi kırılmadan oradan ayrılmak her kadın için söz konusu değil elbette. Genel ahval oldukça örseleyici. Güzelim tezyin sanatlarının resmini çekerken haddinizi ve yerinizi bildiren görevliden tutun, avizenin altında azıcık yürümek isteseniz yüz kızartıcı suç işlemişsiniz gibi söylenenlere, kadın mahfilinde namazın kabul olmadı demek için bekleyen teyzelere kadar nice oylumlu incitme. Ağlamaklı olup kendinizi dışarı atmadan bir namazı huşuyla tamamlayabilirseniz ne alâ. *** Geçen hafta Fatih Camii’nde bir eylem oldu. Arife Gümüş’ün başına geleni dinleyelim önce: “Neyi ispatlamaya çalışıyorsunuz? Bugün bu soruyu Fatih Camii’nin imamı sordu. Akşam namazını kadın mahfilinde kılıp namaz bitince aşağıya indik bir arkadaşımla.