24 Haziran’da ne dediler?
“100 gün içinde Türkiye çağ atlayacak” dediler.
★
Asrın liderimiz, bismillah ilk iş, hazine’nin anahtarlarını
damadına verdi, ekonomiyi maliyeyi filan komple damadına
bağladı.
Kendini Varlık Fonu başkanı yaptı, damadını Varlık Fonu
başkanvekili yaptı.
Ets turizm fetodan soruşturuluyor diye Ets turizm’e telefon edip
tatil rezervasyonu yaptıranları hapse tıktılar, Ets turizm’in
sahibini turizm bakanı yaptılar.
Görümcesinin eltisi fetonun dersanesinin önünden geçmiş diye
yüzbinlerce insanın hayatını kaydırdılar, kardeşi fetoculuktan
hapiste bulunan arkadaşı tarım bakanı yaptılar.
Asrın liderimizin yemin törenine diktatör, soykırımcı, darbeci,
savaş suçlusu gibi prestijli devlet adamları katıldı, gurur
duyduk.
Rektör olmak için profesör olma şartını kaldırdılar, ertesi gün
vazgeçtiler, rektör olmak için profesör olma şartını geri
koydular.
Gene tren faciası oldu, 25 insanımız hayatını kaybetti, yağmurdan
dediler, örttüler gitti.
Asrın liderimizin şoförü olan milletvekili Yeliz bey, tarihi
açıklamalarda bulundu, “matematiği benim dedem icat etti,
matematiği icat eden dedemi Romalılar öldürdü” dedi.
Mezuniyet töreninde karikatür pankartı taşıyan ODTÜ öğrencileri
tutuklandı, halbuki asrın liderimizin pankartını taşısalardı
ODTÜ’de dekan bile olurlardı.
Suriye’den ithal ettiğimiz patateslerin aslında bizim patatesler
olduğu ortaya çıktı, meğer geçen sene ucuza kapatıp stoklamışlar,
bu sene Suriye’den ithal ediyoruz ayaklarıyla millete
kakalamışlar.
“Binali kalırsa yaşadık, milletin orasına koyacağız” diyen yandaş
müteahhitin hangi Binali’den bahsettiği hala meçhul… Ama, bizim
Binali beye “devlet şeref madalyası” verildi, Tbmm başkanı
yapıldı.
Başbakanlık lağvedildi, Veliefendi Hipodromu’nda Başbakanlık Koşusu
yapıldı iyi mi… Başbakanlığın lağvedildiğini yarış atlarına
söylemeyi unutmuşlar demek ki.
Yüksek Askeri Şura’dan ordu komutanları çıkarıldı, onların yerine
damat sokuldu. Kayınpeder zaten mareşal olduğu için, sorun
olmadı.
Adnan Oktar’la kedicikleri tutuklandı, memlekette rejim değişmişken
herkes unuttu, en çok okunan ve konuşulan mevzu bu oldu.
Habire umreye gidip kutsal topraklardan ihramla reklam yapan, asrın
liderimizin iftarlarında ezan okuyan, edep timsali mütedeyyin popçu
Mustafa Ceceli, elalemin yatak odasında çekilmiş gizli kamera
kayıtlarını mahkemeye verdi.
Diyanet’in “aile” dergisinde izah edildi… “Dünyayı kendi etrafında
ve yörüngesinde melekler döndürüyor, melekler elektrik gibi, kar
tanelerini melekler taşıyor, kar taneleri bu sayede birbirlerine
değmeden yere kadar iniyor” denildi.
İstanbul’da ekmeğe zam yapıldı, zammı halka duyurmak
yasaklandı.
Gene bedelli çıkarıldı.
Sayın hükümetimiz Amerikalı papaz meselesini yüzüne gözüne
bulaştırdı, Beyaz Saray misilleme olarak adalet bakanımızla
içişleri bakanımızı kara listeye aldı, Trump bizzat açıklama yaptı,
“bırakın yoksa oyarım” demeye getirdi, rezil-i rüsva olduk, sayın
hükümetimiz sayın ahalimize çaktırmadan, gargaraya getirerek
bırakmanın yollarını arıyor.
Doların yuları koptu, 7.5 lirayı geçti, 6 liraya bile herkes
“hamdolsun şükür” diyor.
Asrın liderimiz “milletime sesleniyorum, yastık altındaki dövizleri
çıkartın, getirin Türk Lirası’na dönüştürün, yerli ve milli
duruşunuzu gösterin” dedi.
Asrın liderimizin milleti bankaya koştu, Türk liralarını dolar’a
çevirdi, yastık altına koydu.
Asrın liderimiz plağı değiştirdi, “onların doları varsa, bizim
Allahımız var” dedi.
Yandaş medya “ABD’yi Türk Lirası korkusu sardı, Amerikan ekonomisi
çöküyor, vatandaşın dolar bozdurmaya koşturması dünyada para birimi
sisteminin değişmesine neden olabilir” şeklinde haberler yaptı!
Asrın liderimiz “Amerika’nın ürünlerine boykot uygulayacağız,
onların iPhone’u varsa, öbür tarafta Samsung var” dedi. Elalemin
malıyla elalemin malına boykot uygulayan tarihteki ilk asrın lideri
oldu.
Kredi derecelendirme kuruluşları Moody’s, Standard&Poor’s ve
Fitch notumuzu düşürdü, sayın ahalimiz doları düşürmek için
twitter’da dua zinciri kurdu, yağmur duası gibi dolar düşürme
duasına çıktı.
Asrın liderimiz Ahlat’a saray yaptıracağını, 10 dönüm üzerine
kurulacağını, 1071 metrekare olacağını açıkladı.
Sayın ahalimiz internete koşup Ahlat’ın nerede olduğuna baktı.
Asrın liderimizin “tıpkı kuvayı milliye gibi sivil oluşumdur”
dediği özgür suriye ordusu, dolar uçtuğu için, maaşlarını Türk
Lirası olarak değil Suriye Poundu olarak almak istediklerini
açıkladı!
Yıllardır “cehape’nin il başkanları valiydi, bunların
cemaziyelevvelleri işte bu” deniyordu, yönetmelik değiştirildi,
valiler ve kaymakamlar asrın liderimizin temsilcisi yapıldı.
Türk Telekom’u Lübnanlı’ya vermişlerdi, beş kuruş ödemedi, vergi de
ödemedi, üstüne 4.7 milyar dolar borç aldı, Türk Telekom’un
kablolarına kadar malını mülkünü sattı, 15 milyar dolar hortumladı,
pırrrr… Tarih böyle soygun görmedi.
191 aydır tek başına ülkeyi yöneten asrın liderimiz “ekonomiyi iki
aya kalmaz toparlarız” dedi.
Saray’ın 30 ağustos resepsiyonunda yerli ve milli mönü vardı… Chia
tohumu eşliğinde ejder meyveli smoothie, liçi meyvesi eşliğinde
efuli, starex meyvesi eşliğinde aloevera, pataşur içinde çerkez
tavuğu, zencefilli somonlu suşi, tartalet içinde humus, susamlı
levrek simidi.
95 liraya satılan bir çuval beyaz ekmeklik un 175 liraya fırladı,
artışı frenleyebilmek için un ihracatı durduruldu.
Sayıştay raporuna göre Saray’da günde 1.8 milyon lira harcandığı
ortaya çıktı. Her gün 1.8 milyon lira… Muhtar şakşaklama filan gibi
ağırlama giderlerine bir yılda 36 milyon lira harcandığı ortaya
çıktı.
Brezilya’dan ithal edilen sığırlarda şarbon çıktı.
Sayın ahalimizin hapiste zannettiği hayırsever Rıza bey, New
York’ta Nobu restoranda suşi yerken fotoğraflandı.
Ebru Gündeş hayırsever Rıza beyin yanına giderken, VIP’ten
geçti.
Her konuşmasına “şu fakir kardeşiniz” diye başlayan asrın
liderimize 500 milyon dolarlık, iki katlı, asansörlü Boeing 747-8
alındığı ortaya çıktı. “Para ödemedik, Katar emiri hediye etti”
denildi. Bu uçak ABD Başkanı’nda bile yok, Air Force One bile bu
uçağın alt modeli.
Akp zenginleri yurtdışına kaçmaya başladı.
Merkez Bankası faizleri uçurdu, Arjantin ve Surinam’ın peşinden
dünyanın en yüksek faizini veren üçüncü ülke olduk.
Üçüncü havalimanı inşaatında çalışan işçiler, köle düzenini
protesto etmeye kalktı, biber gazı sıkıp döve döve
tutukladılar.
Bizimkiler üçüncü havalimanını 35 milyar dolara yaparken,
bizimkinden daha büyük olan Çin’deki Daxing havalimanının 12 milyar
dolara yapıldığı ortaya çıktı.
Bütün bankaları sattılar, elimizde avucumuzda kala kala İş Bankası
kaldı, asrın liderimiz “İş Bankası hisseleri hazine” filan demeye
başladı.
Asrın liderimizin bir numaralı arkadaşı, sosyalist ayaklarına yatan
Venezuela diktatörü Maduro, özel uçağıyla Çin’den dönerken iki
saatliğine İstanbul’a uğradı, Nusret’te et ziyafeti çekti, pek
keyiflendi, adının yazılı olduğu purolardan tüttürdü. Ülkesine
dönünce basın toplantısı yaptı, Nusret’in tuz dökme hareketini
gösterdi, “Osmanlı’dan kalma 700 yıllık eserlerin bulunduğu müzeyi
gezdim, sultan tahtına oturdum, bana orada Sultan Maduro diyorlar”
dedi.
Asrın liderimiz “kriz mriz filan, sakın ha bunlara aldırmayın,
bizde kriz filan yok, bunların hepsi manipülasyon” dedi.
Atatürk hakkında “kimse Türk, Atatürk demesin, orijinali Yunan”
diyen Akp gençlik kolları başkanı “beraat” etti, düşünce özgürlüğü
kapsamına sokuldu.
Chp milletvekili Enis Berberoğlu 16 ay hapis yatırıldı, lütfedilip
bırakıldı.
Asrın damadımız Yeni Ekonomi Programı’nı açıkladı, ağlanacak
halimize güldük, mizah dergilerine kapak konusu oldu.
Yeni Ekonomi Programı’nın açıklandığı saatlerde… 45 yaşındaki işsiz
baba, okulun istediği pantolonu oğluna alamadı, akşam eve gelince
eşine ağlaya ağlaya “çocuğuma pantolon bile alamıyorsam niye
yaşıyorum” dedi, banyoda kendini astı, cebinden 20 lira çıktı.
Marketteki gerçek enflasyon yüzde 110’u geçmişken…
Sayın hükümetimiz enflasyonun taş çatlasın yüzde 18 olduğunu
açıkladı.
Memlekette adalet olmadığı için boş vakitlerinde hobi olarak
ekonomiyle uğraşan adalet bakanımız “ekonomide yaşanan sıkıntılar
psikolojik” dedi.
Asrın liderimiz habire “beraber yürüdük biz bu yollarda” diyor.
“Durmak yok yola devam” diyor. Ama, memleketin en önemli ayakkabı
firmaları konkordato ilan etti. Beraber yürüyecek “ayakkabı”
kalmadı.
Şirketlerden vazgeçtik, vatandaşlar tek tek konkordato ilan etmeye
başladı.
2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’na aday olduk, alamadık. Asrın
liderimiz “çok önemsemedim, masraftan kurtulduk” dedi. 2004, 2008,
2012, 2016, 2020 olimpiyatına aday olup alamadığımıza göre, 2008,
2012, 2016, 2020, 2024 Avrupa şampiyonasına aday olup alamadığımıza
göre, acayip kazançlıyız yani!
Sayın ahalimiz tarafından milletvekili bile seçilen Jet Fadıl’ın öz
dayısını bile dolandırdığı ortaya çıktı.
Tarım bakanımız “zaman zaman Yunan adalarına gidip Girit zeytinyağı
alıyorum, kahvaltıda yiyorum ve mutlu oluyorum” dedi. Hiç kimse
çıkıp “kardeşim o kadar mutlu oluyorsan git o zaman Yunanistan’a
tarım bakanı ol” demedi.
Doğalgaza elektriğe son iki ayda üçüncü defa zam yapıldı, bizim
basın yazmadı, Reuters duyurdu.
Tbmm’deki bakanlar kurulu koltukları söküldü, depoya kaldırıldı,
bakanlarımız meclis açılışını misafir olarak seyretti.
Nazlı Ilıcak’la Altan biraderlere müebbet verildi.
Asrın liderimiz “eyy Almanya Naziler” filan diye esip gürlüyordu,
Almanya’ya gitti, Almanca konuştu, “bizim sevgimiz sarsılmayacak
kadar köklüdür” dedi.
“Eyy Amerika” falan deniyordu, “Amerika bize ekonomik savaş açtı”
deniyordu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ekonomisi komple
Amerikalı McKinsey’e teslim edildi.