Karpuz alıyoruz.
Bildiğin kabak tadı.
Maliyet azalsın, ağır çeksin, geç bozulsun diye kabak aşısı yapıyorlar.
Kabuğu karpuz.
İçi kabak.
*
Güya taze taze yiyelim diye pazara gidiyoruz. Ne çilek, çilek gibi kokuyor, ne şeftali, şeftali gibi kokuyor. Ambalajlı market rafı gezmekle, açık pazar tezgahı gezmek arasında fark kalmadı. Sebzelerin hepsi tornadan çıkmış gibi, ebatları, renk tonları bile aynı.
*
Hıyarı Antalya’da kesiyorlar, 11 santim, kamyona yükleyip, İstanbul’a getiriyorlar, 13 santim… Öyle hormon basıyorlar ki, hıyar yolda büyüyor!
*
GDO desen, ayrı kepazelik… Dayanıklı olsun diye, balık genini domatese, bakteriyi patatese monte ediyorlar. Sonradan para ödeyip ilaçlama yapacağına, haşere ilacını tohumlara kakalıyorlar. Bu memleketin cumhurbaşkanı, adında domuz var diye, domuz gribi aşısı olmuyor, domuz genini soya fasulyesinde yediriyorlar, cumhurun haberi olmuyor.