Fetocu yalancı şahitlerin iftirasıyla başlatılan Sözcü soruşturmasında delil bulunamıyor. Aylardır yürütülen algı operasyonuna rağmen, ortada delil melil olmadığı, bizzat mahkemenin kararında yazıyor.
*
Halbuki delil çok.
*
Mesela, Sözcü'nün sahibi Burak Akbay'ın gazetecilikten başka işi
yok, hükümete yalakalık yapayım da holdingime menfaat sağlayayım,
tek kuruş vermeden ihale kapayım, TMSF'nin el koyduğu şirketlere
çökeyim, devletin malını mülkünü kendime peşkeş çektireyim diye
düşünmüyor, bundan daha büyük delil olur mu?
“Asrın liderimize aşığım, iki erkek arasında böyle ilahi aşk
olabiliyor” demiyor, telefonda fırçayı yiyince, yaşından başından
utanmadan “seni üzdük mü patron” diye salya sümük ağlamıyor,
“milletin orasına koyacağız” da demiyor… Daha neyin delilini
arıyorsun?
O kadar ısrar ediyoruz, hâlâ bi dolandırıcılık vakfı kurmadı,
Seccadeli Takunya Derneği, Takkeli Hurma Derneği, Tespihi Minare
Derneği filan kuralım, vergiden düşersin diyoruz, kurmuyor, bari
Hazreti Osmanlı Araştırma Cemiyeti, Dombıra Kültür Sanat Vakfı
falan kuralım, şirin görünelim diyoruz, kabul etmiyor. E al sana
delil… 19 Mayıs'ta bayrak veriyor, 29 Ekim'de Atatürk posteri
veriyor.
*
Bizim gazetenin yazarları arasında “nüfuz ticareti” yapan
yok.
Delil değil de nedir bu?
Yandaş gazetelerde gümrük kaçakçılığı yapan var, belediyelerle
ortak reklam işi yapan var, müteahhitlik yapan var, avanta aldığı
işadamlarını ekonomi haberi ayaklarıyla köşesinde yazan var,
şirketlerden zarfla para alan var, ihale komisyonculuğu yapan var,
üç kuruşluk seyahat için takla atan var, alt tarafı bi tas çorbayı
bedavaya getirebilmek için restoran yazan var.