19 Mayıs…
Galata rıhtımından motora bindi, Kız Kulesi açığında demirlemiş olan Bandırma vapuru’na geldi, güverteden belki de son kez baktığı İstanbul’u seyrederken dalgın dalgın sigarasını tüttürüyordu.
Erkanıharbiye binbaşısı Hüsrev Gerede’ye seslendi, İsmail Hakkı kaptana söyle, bana bir dürbün getirsin dedi, dürbün geldi.
Ağır ağır Karadeniz’e açılırlarken dürbünle kuzey ormanlarına baktı, sıhhiye müfettişi tabip binbaşı Refik Saydam’a döndü, memleketi kurtarınca hatırlatın buraya bir köprü diktireyim dedi.
Miralay Kazım Dirik kağıt kalem çıkarmış not alıyordu, memleketi bedavaya kurtarmayalım paşam...