Hadi gözünüz aydın.
Gene AB’ye giriyoruz.
*
Gerçi AB’ye gireceğimiz tee 2003 senesinden zaten belliydi. Asrın liderimiz başbakan olur olmaz, resmi temaslar için Almanya’ya gitmiş, “en geç sekiz senede AB’ye üye oluruz” demişti. Sayın basınımız “sekiz seneye kalmaz” manşetleri atmıştı. Alman yeşiller partisi başkanı Claudia Roth da, kendisine hedef koymuştu, “size söz veriyorum, Türkiye AB’ye girdiği zaman evleneceğim” demişti.
*
Sayın basınımız haklı çıktı.
Sekiz seneye kalmadı.
Hemen o sene…
2004’te AB’ye girdik.
*
Asrın liderimiz Brüksel’den Ankara’ya geldi, kilometrelerce konvoyla karşılandı, “Avrupa Fatihi” pankartları açıldı, AB bayrağını simgeleyen mavi balonlar gökyüzüne bırakıldı, güpegündüz havayi fişekler fırlatıldı. Kamyonun üstüne çıkarak şehir turu atan asrın liderimiz, “bayramımız kutlu olsun, hedef tam üyelikti, tam üyelik alındı” dedi. “Hamdolsun başardık, hamdolsun bizim hükümetimize nasip oldu, inşallah bu başarımız ilerde romanlarda yazılacak” dedi. Türkiye seninle gurur duyuyor sloganları atıldı. Kendisine “işte lider işte AB” yazılı çiçek takdim edildi. Hep bir ağızdan “memleketim” şarkısı söylendi. Sayın basınımız “dünya bize hayran” manşetleri attı.