1991 yılıydı, seçim öncesiydi, Süleyman Demirel “öbürleri ne veriyorsa ben beş fazlasını veriyorum” demişti.
2023 yılı seçim öncesi, Tayyip Erdoğan öbürlerinin vermesini beklemedi, kendisi ne veriyorsa, beş fazlasını verdi!
Demirel bu tarihe geçen vaadini, tütün üreticileri için söylemişti.
Çünkü… 300 binden fazla aile tütünden geçiniyordu.
Ağırlıklı olarak Ege bölgesinde üretiliyordu.
Tütüncüyü kafalarsan, Ege bölgesini kazanıyordun.
Türk tütünü kendi başına markaydı, en önemli ihracat ürünüydü.
Üzerine romanlar yazılırdı.
Necati Cumalı mesela, muhteşem anlatırdı Tütün Zamanı'nı, Acı Tütün'ü, tütün çiftçilerinin hikayesini.
Şiirler yazılırdı tütüne.
Bir gün seni bırakırım ya / tütünü bırakmak gibi bir şey olur bu diyordu, Cemal Süreya… Sonsuz bir camekanda başlangıçsız bir çiçek / alırım seni tüttürürüm bir gün güzel tütün diyordu, Turgut Uyar.
Tütün filmleri çekilirdi.
Şarkılar türküler yazılırdı.
Tütünün toplumda kitlesel bir karşılığı vardı.
Politikacılarımız işte bunu keşfetmişti…
Tütünü değil, tütüncüyü satın almaya başladılar.
Tütünün kalitesini arttırmak yerine, tütüncünün sayısını arttırdılar.
Kaliteli kalitesiz bakmıyorlardı, oy geliyor mu, ona bakıyorlardı.
İhtiyaçtan katbebat fazlasını satın alıp, depolara istifliyorlardı.
Küfleniyor, çürüyordu.
Devlet satın alıyor, sonra satın aldığını imha ediyordu, çöp gibi yakıyordu.
Tütün üreticisi gayet memnundu, ürettikleri tütünün işe yarayıp yaramadığı, devletin zararı filan, onları hiç ilgilendirmiyordu, kim fazla para verirse, oylarını ona veriyorlardı.
Gel zaman git zaman, olacağı buydu, ekonomik krizler patladı.
Devletin musluğu kesildi.
Tütüncü bitti.
Hakettiklerinden beş fazlasını alırlarken, hakettiklerinden beş eksiğini bile bulamaz hale geldiler.
Her 10 tütün üreticisinden 9'u tütün ekmeyi bıraktı.
Tütün üreticileri, ekmeğe muhtaç oldular, maden işçisi oldular.
Mis gibi Ege havasından, caaanım tarlalardan ayrıldılar, zifiri karanlık kömür dehlizlerinde grizu solumak zorunda kaldılar.
Tütün, aslında bir zihniyetin yansımasıydı.
Türkiye'de yaşanan bütün sorunların temelinde yatan zihniyetti.