1923.
Temmuzdu.
Cumhuriyet ilan edilmesine üç ay vardı.
Mustafa Kemal, eşi Latife’yle birlikte İzmir’e gelmişti.
İkiçeşmelik’teki Ankara Sineması’na gittiler.
Türkiye’nin ilk sinemacısı Cemil Filmer işletiyordu.
Locaya oturdular.
Şöyle bir salona baktı, hınca hınç doluydu, herkes erkekti.
Sebebini bildiği halde “Cemil neden hiç kadın yok?” diye sordu.
“Paşam kadınlara yalnız salı günleri sinema gösteriyoruz” cevabını alınca, yaverine döndü, “salonun yarısını boşaltın, bizi karşılamak için dışarda biriken kadınları içeri davet edin” dedi.
Kadınlar alkışlayarak ve ağlayarak salonu doldurdu.
Koridorlar bile tıklım tıklım kadındı.
Hep birlikte “Şarlo İdama Mahkum” filmini seyrettiler.
Hadisenin keyfini uzatmak istiyordu.
“Hayatımda hiç bu kadar güldüğümü hatırlamıyorum, şunu bir daha seyretsek olmaz mı?” dedi.
Kahkahalarla tekrar seyrettiler.
Milattı.
Tarihimizde ilk kez, kadın-erkek birarada, işte böyle film izledi.
★
Cumhuriyet'in odak noktası, kadındı.
★