Nato genel sekreteri Stoltenberg, Antalya diplomasi forumuna geldi, İngiliz medyasıyla röportaj yaptı, Türkiye'nin satın aldığı S400'leri sordular, “Ukrayna'nın işgali, Nato müttefiklerinin neden Rusya'nın askeri ekipmanlarına bağımlı olmaması gerektiğini gösterdi” dedi.
Yani diplomatik bir nezaket diliyle izah etti, “Türkiye'de Nato kafa Nato mermer diye bir laf var, füze işini çocuk oyuncağı zannediyorlar, umarım şimdi kafalarına dank etmiştir” demeye getirdi.
Çünkü…
Soğuk savaş dönemiydi.
ABD'nin U2 isimli casus uçakları vardı.
Uydu teknolojisi henüz bugünkü seviyesinde değildi, CIA'in talebi üzerine geliştirilen bu uçaklar, 24 bin metre irtifaya, stratosfer'e kadar çıkabiliyordu, pilotları astronot kıyafeti giyiyordu, radara yakalanmıyordu, havada 12 saat kalabiliyordu, gelişmiş optik cihazlarıyla Sovyet toprakları üzerinde fotoğraflama yapıyordu.
U2'lerin konuşlandığı ülkelerden biri, elbette Türkiye'ydi.
1956'dan beri İncirlik'ten inip kalkıyordu.
1 Mayıs 1960.
CIA pilotu Francis Gary Powers'ın kullandığı U2 uçağı, İncirlik'ten havalandı, İran'a geçti, Pakistan'a geçti, Ural dağları'ndaki balistik füze merkezi Sverdlosk'u ve uzay üssü inşaatına başlanan Plesetsk'ı görüntülemek üzere Sovyet topraklarına girdi.
Pilot gayet rahattı.
Radarda görünmüyordu.
Zaten, bu yüksekliğe ulaşabilen silah yoktu.
İstedikleri gibi cirit atıyorlardı.
Bumm!
Sverdlosk üzerindeyken, yerden fırlatılan füze U2'yi vurdu.
Tarihte ilk'ti.
Hem radarda görmüşler, hem vurmuşlardı.