Valla sizi bilmem, benim gönlümden geçen cumhurbaşkanı adayı belli.
Sözünün eri…
“Gör bak milletin orasına koyacağız” dedi, harbi harbi hakkını verdi.
Vaatlerini gerçekleştirme konusunda liyakat sahibi.
Particilik yapmıyor.
İttifak ayırmıyor.
Milleti komple kucaklıyor.
Köprüsünden geçmeyen Chp'liyi de kucaklıyor, havalimanına uçmayan
Akp'liyi de kucaklıyor, otoyolunu görmeyen Hdp'liyi de kucaklıyor,
yukarda Allah var, etnik kökenmiş, mezhepmiş filan, kimseyi
ötekileştirmiyor, toplumsal eşitlik konusunda çok hassas
davranıyor, daha bismillah sözleşmesini imzalarken memlekette
kucaklamadık bir kişi bile bırakmayacağını “garanti” ediyor.
Her işinde garanti kazanıyor.
Seçimi de garanti kazanır.
Yasa mı lazım oldu, yasa çıkarılıyor, kararnameye mi ihtiyaç duydu, kararname çıkarılıyor, yönetmelik mi engel oldu, yönetmelik değiştiriliyor, vergi mi geldi, af çıkarılıyor.
E, bu kadar kırtasiyeye gerek var mı?
Atalım aracıları, verelim Resmi Gazete'yi, ne istiyorsa kendisi yazsın, daha pratik olmaz mı?
Madenine itiraz ediyorsun, polis gelip biber gazı sıkıyor.
Santralına itiraz ediyorsun, jandarma gelip copluyor.
Limanına itiraz ediyorsun, sahil güvenlik gelip kovalıyor.
Devletin güvenlik güçleri zaten emrine amade…
Devlete bağlı olacaklarına, direkt buna bağlı olsalar, biz vatandaşlar açısından değişen bir durum olmaz ama, devletin tüzel kişiliği açısından daha şık olmaz mı?