Seçim gecesi…
Herkes asrın liderimizin ne diyeceğini merak ediyordu.
Yenilgiyi kabullenecek miydi?
Balkona çıktı.
Hoparlörlerden bangır bangır “sen hiç üzülme ağlama” şarkısı çalıyordu, kendi seçmenlerine hitaben bu şarkıyı söyledi.
Bu güller senin için
Bu gönül ikimizin
Hiç üzülme ağlama
Sen gülümse daima.
Akp genel merkezinde tarihte ilk defa bu şarkı çalıyordu.
Belli ki özenle seçilmişti.
Sonra, tıpkı şarkının sözleri gibi “teselli” konuşması yaptı.
“Şu anda bakıyorsunuz, Ankara’da ilçelerin çoğu bizde, İstanbul’da mevcut ilçe sayısından fazlası Cumhur İttifakı’nda, bu ne demektir, halkımız büyükşehiri belediye başkanı olarak verse bile ilçeleri AK Parti’ye vermiş, yolumuzu aynı şekilde devam edeceğiz” dedi.
Kabullenmişti…
İlçeler bizde filan diyerek, tabanına moral vermeye çalışıyordu.
★
Salı günü…
Geçersiz oylar sayılmaya başlandı.
İstanbul il örgütünün son çırpınışı mıydı?
Yoksa, bizzat asrın liderimizin talimatı mıydı?
Herkes bu soruların cevabını merak ediyordu.
Miraç Kandili vesilesiyle Çamlıca Camisi’ne gitti, çıkışta konuştu, seçim gecesiyle aynı pozisyondaydı, geçersiz oyların sayımıyla sonucun değişmeyeceğini biliyordu, gene “teselli” konuşması yaptı.
“Her olanda hayır vardır” dedi.
“Bunlar topal ördek” dedi.
Yani, belediye meclisinin çoğunluğu bizde olduğu için büyükşehir belediye başkanını kıpırdatmayız, engelleriz demek istiyordu.
Balkondaki sözleriyle aynı kapıya çıkıyordu.
Yenilgiyi kabullenmişti, tabanına moral vermeye çalışıyordu.
★
Ve, perşembe günü…
Ekrem İmamoğlu, BBC’ye röportaj verdi.
“Türkiye’nin sonraki cumhurbaşkanı olacak mısınız?” diye sordular.
Gülümsedi, “god knows” cevabını verdi.
Yani “Allah bilir” dedi.
★