Eminim hatırlarsınız, asrın liderimiz papa heykelinin önünde imza attı, “hamdolsun başardık, hedefimiz tam üyelikti, tam üyelik alındı, bize nasip oldu, bu başarımız ilerde romanlarda yazılacak” dedi, güpegündüz havayi fişekler fırlatıldı… Hakikaten Avrupa Birliği'ne girdiğimizi zanneden sayın ahalimiz davul zurnalarla halay çekti.
Yetmez ama evet referandumu vardı, hukuk devletini lağvetmeye çalışıyorlardı, bağımsız yargıyı bağımlı yargı haline getirmek istiyorlardı, aklı başında herkes sakın evet demeyin diye yalvardı, evet çıktı… Sayın ahalimiz sevinçle sokaklara döküldü, davul zurnalarla halay çekti.
Pkk'yla masaya oturdular, analar ağlamayacak dediler, itiraz edenlere iki cihanda lekeli dediler, milleti kafalamak için akiller heyeti kurdular… Sayın ahalimiz inandı, davul zurnalarla halay çekti.“Sevgili kardeşlerim, zaman tünelinde geriye gidelim, ne yaptılar, içerde sanal tehditler, dışarda düşman ürettiler, endişelere maruz bıraktılar, milleti korkuttular, ne dediler, Türkiye'nin üç tarafı denizle, dört tarafı düşmanla çevrili dediler, biz ne yaptık, onlar gibi ufuksuz değiliz, onlar gibi vizyonsuz değiliz, biz geldik bu anlayışı yıktık, Esat kardeşimle oturduk, iki dost iki kardeş olduk, mayınları temizledik, kapılarımızı açtık, şimdi benim kardeşim istediği gibi Halep'e Şam'a gidiyor, Halep'teki Şam'daki Lazkiye'deki Hama'daki Humus'taki kardeşim de buraya geliyor, ne oldu, bütün o tehditlerin bütün o korkuların boş olduğu ortaya çıktı, kim kazandı, Türkiye kazandı, bu vizyonumuzun en canlı tanığı sizsiniz” dedi… Sayın ahalimiz vizyonun tanığı olarak davul zurnalarla halay çekti.