Fransızca, Almanca, İngilizce, Farsça, Arapça, beş lisan
bilirdi.
L'illustration, Le Temps gibi gazetelerin abonesiydi.
Ressamdı. Türk resim sanatının öncüleri arasında yeraldı. Osman
Hamdi Bey'in öğrencisiydi, Zonaro'yla arkadaştı, bu topraklarda
kurulan ilk Ressamlar Cemiyeti'nin başkanıydı. Paris'te sergi açtı.
Haremde Beethoven, Haremde Goethe gibi tabloları Viyana'da
sergilendi; bu tabloları şu anda Ankara Devlet Resim Heykel
Müzesi'yle İstanbul Resim Heykel Müzesi'nde bulunuyor. Çıplak model
kullandı, taassup göstermedi, nü resimler yaptı, hatta Harem'deki
kadınları bile havuz başında çıplak olarak resmetti. Avluda
Kadınlar isimli tablosu mesela, 2013'te açık arttırmayla 1 milyon
600 bin liraya satıldı. İstanbul'da resim atölyeleri açtırdı,
kabiliyetli gençlerin Avrupa'da sanat eğitimi alması için burs
verdi.
Entelektüeldi. Dönemin aydınlarıyla dostluk kurardı, Abdülhak Hamit
Tarhan'ın, Recaizade Mahmut Ekrem'in, Tevfik Fikret'in, Pierre
Loti'nin portrelerini yaptı.
Tiyatro kaçırmazdı. Bir akşam “Baykuş” isimli oyuna gitti,
başroldeki sanatçıya hayran kaldı, ihtiyar birini canlandırıyordu,
gerçekten ihtiyar gibiydi, aslında 24 yaşındaydı, o genç sanatçıyı
konağına davet etti, tiyatrodaki gibi ihtiyar makyajını yaptırdı,
yağlıboya portresini yaptı, henüz şöhret olmadan önce keşfettiği o
delikanlı, Muhsin Ertuğrul'du.
Resim gibi müziğe de büyük ilgi duyardı. Franz Liszt'in öğrencisi
Macar piyanist Hegyei'yle, keman virtüözü Carl Berger'le çalıştı.
Piyano, keman, viyolonsel ve klavsen çalardı. Konçertolar,
prelüdler besteledi. Eski Türkçe harflerle isminin yazılı olduğu
1911 yapımı Steinway piyanosu ve Lucas marka viyolonseli Dolmabahçe
Sarayı'nda korunuyor.
Müzik kütüphanesi vardı; Beethoven, Mozart, Haydn, Schumann başta
olmak üzere, klasik müziğin en önemli bestecilerinin arşivini
tutardı, Avrupa'dan notalarını getirtirdi. O dönemin İstanbulu'nda
en ünlü müzik mağazasının sahibi olan Ernest Comendinger'in bir
numaralı müşterisiydi.