1976 yılıydı.
Tee 45 yıl önceydi.
Sultanahmet Camisi'nin önünde insan seli vardı, iğne atsan yere düşmezdi, mahşeri kalabalık cuma namazına girmemiş, cuma namazından çıkacak olan kişiyi bekliyordu.
Namaz bitti.
Öylesine coşkulu tezahürat yapılıyordu ki, adeta yer gök yarılıyordu.
Ve, beklenen kişi kapıda göründü.
Muhammed Ali'ydi.
Kelebek gibi uçan, arı gibi sokan, tüm zamanların gelmiş geçmiş en büyük boksorüydü.
★
Kolunda Erbakan vardı.
★
Milattı…
Tüm dünyada müslüman aleminin gururu olan Amerikalı efsane sporcunun, Türkiye'de siyasal İslam'a alet edildiği gün, işte o gündü.
★
Hepimizin kahramanı olan Muhammed Ali'nin hepimize ait olmadığını, sadece kendilerine ait olduğunu ilan ediyorlardı.
Sultanahmet'teki cuma namazını adeta seçim mitingi haline getirerek, Muhammed Ali'nin yumruğunu, kendilerinin yumruğuymuş gibi sunuyorlardı.
★
Türkiye o zamanlar da bugünkü gibiydi, merak etmeyi sevmiyordu.
★
Mesela…
O güne kadar Türkiye'yle alakalı bir tek cümlesi bile bulunmayan Muhammed Ali, neden kalkıp...