Leğende yıkanırken etrafa su sıçrattığı için annesi tarafından
kafasına tasla vurulan bir jenerasyondanım.
Benim yaşımda olanlar gayet iyi bilir, memleket doğu bloku ülkesi
gibiydi, Marlboro bile yoktu.
*
Döviz yasaktı. Atatürk Lisesi’nde okurken, okulun arkasına park
eden faytonculardan dolar satın alıp, NATO’da görevli
Amerikalıların çamaşırhanesine dalardık, makinelerden M&M
çikolata filan indirirdik.
Kısmet Taksi’nin araba yıkayıcısı Jackson vardı, Roman
vatandaşımız… Adı aslında Tahir’di ama, Amerikalılarla cankuş
olduğu için, herkes Jackson diye çağırıyordu. Jackson’a faytoncu
dolarlarını veriyorduk, Kordon’da turlayan conilerden ikinci el kot
mont ayarlıyordu bize.