Keriman Halis Ece’dir laiklik.
Sabiha Gökçen’dir.
Halet Çambel’dir.
Bahriye Üçok’tur.
Türkan Saylan’dır.
Muazzez İlmiye Çığ’dır.
Suna Kıraç’tır.
*
Laik kelimesi, Yunanca “laikos” sıfatından geliyor. Laikos’lar ruhban sınıfından olmayan, toprak zengini olmayan, tüccar olmayan demekti. Yani, yurttaş haklarına sahip olmayan sıradan halk kitleleriydi. Kadınlar, çocuklar, ırgatlar ve kölelerden oluşuyordu.
*
Monarşiyi yıkan Fransız devrimcileri, kendi laikoslarına… Yani “sans culotte-baldırı çıplak” tabir edilen sıradan halk kitlelerine “eşit yurttaşlık” getirdi. Böylece, ruhban sınıfının tekerine çomak sokulmuş oldu. Kiliselerde derhal karalama kampanyası başlattılar, devrimcileri “dinsiz” yaftasıyla aforoz ettiler.
*
Laikos sıfatı Fransızca’ya laique diye geçti. Türkçe’ye de Fransızca’dan laik diye geçti.
*
Türk devriminin temel taşı laiklik kavramı, Fransızca’dan Türkçe’ye geçerken, dinsizlik iftirasını da beraberinde getirdi. Fransa’daki ruhban sınıfı ne yaptıysa, buradaki ruhban sınıfı, şeyhler-şıhlar-tarikat ağaları da aynısını yaptı. Sıradan insanların “eşit birey” olmalarına karşıyız, herkese hukuken eşit haklar verilirse, bizler bu ahaliyi nasıl sömüreceğiz diyemediler, “laiklik dinsizliktir” dediler. Karalama kampanyasını “din” üzerine oturttular.
*
Laiklik kavramının kökenindeki laikos’ların çoğunluğu kadındı. Adı üstündeydi yani… “Eşit birey” imkanı veren laiklikten en çok faydalanan sınıf, kadınlar oldu.