“Civanım delikanlı” diyen Bülent Arınç, boş süt şişesi gibi kapının önüne konulunca, civanım delikanlı’yı ispiyonlamaya başladı. Bir zamanlar “abi” diyen civanım delikanlı da, şimdi abisine “o zat” diyor.
*
Kendisi bakanken, Tayyip Erdoğan’ı eleştirmeye kalkanların öncelikle “ağzını çalkalaması” gerektiğini söyleyen Hüseyin Çelik, son kullanma tarihi geçmiş gıda maddesi durumuna düşünce, tornistan yaptı, asrın liderimizi eleştirdi, açılımın zararları hakkında kendisini uyardığını, ancak “romantizme kapılanlara” dinletemediğini söyledi.
*
Tayyip Erdoğan tarafından yakasına Akp rozeti takılırken, Akp’de bakan olurken “Ak parti demokrasinin güvencesidir, demokrasinin garantisidir” diyen Ertuğrul Günay, akp’den kovulunca, “Akp’de bir otokrat ve ona teslim olmuş itaatkar kapıkulu tayfası var, bu partide sadece Tayyip Erdoğan’ın ayak hizmetlerini gören bir grup var” dedi.
*
Bakanlık koltuğunda otururken “Ak Partinin çok iyi korunması lazım, hep sahiplenilmesi, sevilmesi, sayılması, önemsenmesi lazım ki, Ak parti nezle bile olmasın, Ak Parti öksürürse Türkiye zatürree olur” diyen İdris Naim Şahin, koltuktan kaldırılınca, memleketi Akp’den kurtarmak için CHP’ye oy istedi, sonra gitti parti kurdu.
*
Akp genel başkan yardımcısıyken “Ak parti cici partidir” diyen Dengir Mir Mehmet Fırat, Akp’yle yolları ayrılınca “Tayyip Erdoğan’ın ruh sağlığı bozuk, yaşadığı korku nedeniyle hasta, eğer dua ile iyileşecekse dua edelim ama, duayla olmaz, psikiyatriye gitmek lazım, etrafında bir avuç yalaka, saray soytarısı var, utanç verici” dedi.
*
Toki bakanıyken “bakın samimi söylüyorum, Allah bize yardım ediyor, bize parayı Allah gönderiyor” diyen Erdoğan Bayraktar, 17/25’te zorla istifa ettirilince “yaptığım her iş Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla yapıldı, Tayyip Erdoğan’ın da istifa etmesi gerekir” deyiverdi.