Hiçbirimiz canlı çıkmayacağız bu dünyadan… Korku imparatorluğunun üstüne kahkahayla yürüyen Levent Kırca gibi gitmek lazım… “Mizah dediğin, x-ray cihazından geçerken ötmez, üzerinizdedir ama nerenizde olduğunu kimse bilmez, bütün ölçüm aletlerini atlatır, şarkı olur, şiir olur, duvar yazısı olur, fıkra olur, illa ki hedefini bulur, fısıltı olur, anahtar deliğinden geçer, su olur, kapı altından geçer, taş olur, hapishane duvarından geçer, gidip vuracağı başı bulur, yasaklarlar, yasaklanmaz, tutuklarlar, tutuklanmaz, inadına baskı altında gelişir, ezildikçe büyür, bizler Nasreddin'in torunlarıyız, halk varoldukça onun mizahını öldürmeye kimsenin gücü yetmez” diyen Levent Kırca gibi… “Atatürk'le kalın, Cumhuriyet'le kalın, hoşçakalın” diyen Levent Kırca gibi gitmeli.
*
Hiçbirimiz canlı çıkmayacağız bu dünyadan… Zifiri karanlığın üstüne bilgi meşalesiyle yürüyen Yaşar Nuri Öztürk gibi gitmek lazım… “Yobazın olmadığı her yer cennettir, kadın yaktınız, ozan yaktınız, köpek yaktınız, orman yaktınız, yobaz varken cehenneme gerek yok” diyen Yaşar Nuri Öztürk gibi… “İyi insan olmak için Müslüman olmak gerekmiyor ama, Müslüman olmak için iyi insan olmak gerekiyor, Türkiye'de Mustafa Kemal Atatürk'e nankörlük yapanların Allah'ı kitabı olabilir mi?” diyen Yaşar Nuri Öztürk gibi gitmeli.