40 sene evvel, 1976. Sultanahmet Camisi'nin önü ana baba günüydü, iğne atsan yere düşmezdi. Mahşeri kalabalık cuma namazına girmemiş, cuma namazından çıkacak kişiyi bekliyordu. Namaz bitti, sanırsın maç bitti, sanki cami değil stadyum dağılıyor gibiydi, ortalık tezahürattan yıkılıyordu. Ve, beklenen kişi kapıda göründü… Muhammed Ali. * Kolunda Erbakan vardı! * Hangisinin dünya ağır sıklet boks şampiyonu olduğunu tanımasan, Foreman'ı Erbakan'ın nakavt ettiğini zannederdin, o derece kasılıyordu. * Müslüman alemini derinden etkileyen Amerikalı efsane sporcunun, Türkiye'de badem siyasetine alet edildiği gündü… Hepimizin kahramanı Muhammed Ali'nin hepimize ait olmadığını, sadece kendilerine ait olduğunu ilan ediyorlardı. Muhammed Ali'nin yumruğunu, kendilerinin yumruğuymuş gibi sunuyorlardı. * Türkiye o zamanlar da bugün gibiydi, merak etmeyi sevmiyordu.