Yusra Mardini.
Suriyeli.
Hıristiyan bir ailenin kızı olarak Şam’da dünyaya geldi.
Yüzücüydü.
Suriye milli takımındaydı.
2015 yılında, 17 yaşındayken ülkesinden kaçtı, 20 yaşındaki ablası Sarah’la birlikte mültecilerin arasına karışarak Türkiye’ye geçti, önce İstanbul’a geldi, orada kimlerle bağlantı kurdu bilmiyoruz, İzmir’e geldi, İzmir’den Ayvalık’a geldi, 18 kişilik kafileyle birlikte lastik bota bindirildi, Midilli adası’na geçmek üzere Ege denizi’ne açıldı, botun motoru yolda arıza yaptı, denizin ortasında mahsur kaldılar, Yusra ablasıyla birlikte denize atladı, botu dört saat çeke çeke Midilli’ye ulaştırmayı başardılar, Midilli’de karaya ayak basan bütün mülteciler Yunan askerlerinin kontrolündeki mülteci kampında esir hayatı yaşarken, Yusra’yla ablasını havada kaptılar, önce Avusturya’ya götürdüler, oradan Almanya’ya götürdüler, Berlin’e yerleştirdiler, ev verdiler, burs bağladılar, özel tercüman tahsis ettiler, Almanya’nın en ünlü yüzme kulüplerinden biri olan Wasserfreunde Spandau 04’te antrenmanlara başlattılar, Alman medyasında röportaj üstüne röportaj yaptılar, dünya çapında kahraman haline getirdiler, Alman devletinin insanlık örneği...