Türk nedir derseniz? Şöyle tarif etmiş Atatürk… “Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümit etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine sahne oldu. Bu sahne, yedi bin senelik Türk beşiğidir. Bu beşik, tabiatın rüzgarlarıyla sallandı, beşiğin içindeki çocuk, tabiatın yağmurlarıyla yıkandı. O çocuk, tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu, sonra onlara alıştı. Onları, tabiatın babası tanıdı, onların oğlu oldu. Bir gün o tabiat çocuğu, tabiat oldu, şimşek oldu, yıldırım oldu, güneş oldu. Türk oldu. Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir.” * Tüm etnik kökenleri bünyesinde barındıran “Ne Mutlu Türküm Diyene” kavramının, ruhu budur. * Hal böyleyken… Akp gençlik kolları başkanı, yüreğindeki nefreti kusmuş, “birisinin babasının ve kendisinin doğum yeri Selanik'se, Selaniklidir, kimse Türk, Atatürk demesin, orijinali Yunan yani, Türk'e benzemiyor, keşke Atatürk olmasaydı” demiş. * Bu arkadaşın iltihaplı mantığına göre, Akp hükümetinde Yunan bakan var demek ki… Çünkü, Mehmet Müezzinoğlu Gümülcine doğumlu, babası da Gümülcine doğumlu… Bu durumda “evet” diyenler, Yunan hükümetine mi evet demiş oluyor? * Şimdi bakın… * “Sayın başkan, Yaklaşık yedi asır boyunca yakın doğu ve orta Avrupa kanlı savaşlara sahne oldu. Mustafa Kemal Paşa'nın milli hareketinin rakiplerine galip gelmesiyle kurulan Türkiye Cumhuriyeti, bu belirsizlik ve hoşgörüsüzlük ortamına son verdi.