Altı sene evvel, 2009…
Karanlığın en koyu günleriydi. Mustafa Balbay içerdeydi, ha bugün
ha yarın derken, yedi aydır yatıyordu, çıkacağı yoktu. Basın
korkuyor, tutuklu gazeteci hakkında haber yapmak bile tehlikeli
bulunuyordu.
*
Bir kişi hariç.
*
O güne kadar yapılmayanı yaptı, atladı otomobiline Silivri’ye geldi, savcıya başvurdu, izin istedi. Mustafa Balbay’la ailesi dışında görüşen ilk kişi oldu. “Merhaba arkadaş” dedi, “yalnız değilsin!”
*
Bir kişi, korku duvarını yıkmıştı. Arkasından kimsenin gelmesini beklemedi, açtığı o gedikten gene kendisi ilerledi. Adalet Bakanlığı’na başvurdu, evrensel kriterleri masaya koydu, tutuklunun ailesi dışındakilerin de açık görüş’e katılabilmesi için izin istedi. İzni kopardı. Sarıldı telefona, gelir misiniz diye sordu, liste yaptı, ilk kez 10 gazeteciyi Silivri’ye götürdü, Balbay’la görüştürdü.