Her depremden sonra aynı şey olur.
Önce deprem profesörlerimiz kıymete biner, ekran ekran dolaştırılırlar, aradan bir hafta filan geçer, televizyonlara yağmur gibi telefon gelmeye başlar, “artık bunları çıkarmayın, İstanbul yıkılacak diyorlar, çoluk çocuk korkudan uyuyamıyoruz” diye şikayet edilir, aradan üç gün daha geçer, iş dünyası telefon etmeye başlar, “deprem endişesiyle alışveriş kesildi, insanların psikolojisi bozulunca ekonomi de bozuluyor, deprem profesörlerini artık göstermeyin” derler, aslına bakarsanız, haberciler hadisenin ciddiyetini bizzat yaşadıkları için deprem profesörlerini ekrana getirmekte ısrar ederler, ama, rating diye bir kavram var, izlenme oranlarını gösterir, depremin ilk günlerinde deprem profesörlerinin izlenme oranı çok yüksekken, aradan bir hafta filan geçince, izlenme oranı hızlı şekilde düşer, yukarda anlattığım şekilde, insanlar deprem profesörlerini görmek/duymak istemezler, başka kanala zaplarlar, e haberciler de ne yapsın, izlenme oranları düştüğü için, mecburen deprem profesörlerini ekrandan uzaklaştırırlar.
Böylece deprem unutulur.
Sonra bir deprem daha...