Vatan millet sakarya
at avrat silah
göz gez arpacık
yol su elektrik
yap işlet devret
kulak burun boğaz
90 60 90
giriş gelişme sonuç
çatal kaşık bıçak
terazi lastik jimnastik
domates biber patlıcan
kestane gürgen palamut
rakı balık ayvalık
bakü tiflis ceyhan
limit türev integral
zincir takoz çekme halatı
yasama yürütme yargı
Bizim gibi tırışkadan teyyare şekilde yönetilen ülkelerde “üç”lü anlatım pek makbüldür.
İki kelimeyle anlatırsan, aklında kalmaz.
Dört kelimeyle anlatırsan, aklında tutamaz.
Sezar bile Roma'da uzuuun uzun nutuk atarken, bizim memlekete gelince kolay anlasınlar diye ne demiş?
Veni vidi vici.
Napolyon hakkında kitaplar var, filmler var, belgeseller var, müzeler var, Napolyon denince sayın ahalimizin aklına sadece ne geliyor?
Para para para.
Mübarek aylar, Recep Şaban Ramazan.
Milli piyango, 9'u 19'u 29'u.
Nescafe, üçü birarada.
Bir koyup üç alayım derken genellikle ne alırsın, üçün birini.
Yılbaşı, pijama terlik televizyon.
Bisküvi denince akla, eti eti eti.
Okul zaten, fizik kimya biyoloji.
Neyimize hakim olmalıyız, eline beline diline.
Çok dırdır olursa, boş ol boş ol boş ol.
Mangalda kül bırakmayız, breh breh breh.
Şaşarız, vay vay vay.
Eğleniriz, lay lay lom.
Alkışlarız, şak şak şak.
Futbol denince, üç büyükler.
Tezahürat, üçlü.
Fotoğraf çektirirken sırıtırız, 333.
Priz alırken illa hangisini isteriz, üçlüsünü.
İki dirhem bir çekirdek bile, neticede topladığında üçtür.