Mavi Marmara’yı bastılar.
Asrın liderimiz pek öfkelendi, “cezalandıracağız, affetmeyeceğiz, bedelini ödeteceğiz, alçaklıktır, terördür, zorbalar, haydutlar, tecrit edeceğiz, düşmanlığımız şiddetlidir” dedi. Ahmet Kiziroğlu stratejik konuştu, “pişman edeceğiz, Türkiye’nin 11 eylülüdür, korsanlıktır, yalnızlaştıracağız, hesap soracağız” dedi. Bülent Arınç ağladı.
*
Asrın liderimiz o zamanlar “kardeşim Esad”la cankuştu. Kardeşim Esad jest yaptı, Türkiye’de müftü yokmuş gibi, Şam müftüsünü gönderdi. Kurbanların cenaze namazını Şam müftüsü kıldırdı.
*
O zamanlar “Şam’a gidip Emevi camisinde namaz kılacağız” laga lugası yoktu. Stratejik Kiziroğlu “Kudüs’te namaz kılacağız” dedi.
*
Tam o günlerde “kasap” lakaplı İsrail başbakanı Ariel Şaron öldü. İsrail’le küs olduğumuz için, cenazeye resmi katılım olmadı, taziye mesajı bile yayınlanmadı. Sayın gazetelerimiz “kasap geberdi” başlıkları filan attı. Halbuki… Asrın liderimiz 2005’te İsrail’e gitmiş, kasap’la görüşmüştü. Hatta o kadar yakınlık göstermişti ki, kasap bile “Tayyip Erdoğan’dan öyle enteresan şeyler duydum ki, şaşırdım, Tayyip Erdoğan’ın yeteneklerinden faydalanacağım” demişti. Kasap beyin kanaması geçirince, ilk geçmiş olsun telefonunu asrın liderimiz açmıştı, “Şaron’un sesini duymaktan mutlu olduğunu, bir an önce işinin başına dönmesini temenni ettiğini” söylemişti. Şimdi ise… “Hiç tanışmıyoruz ki, bize ne, ölürse ölsün” ayağına yatılıyordu.
*
İstanbul 7’nci ağır ceza mahkemesi, Mavi Marmara nedeniyle, İsrail genelkurmay başkanı, İsrail deniz kuvvetleri komutanı, İsrail askeri istihbarat başkanı ve İsrail hava kuvvetleri istihbarat başkanı hakkında tutuklama kararı verdi. Görüldükleri yerde yakalanacaklardı. 9’ar kez müebbet, 18’er bin sene hapis isteniyordu.