Rıdvan Dilmen üzerinden başlatılan popçulu-topçulu kampanyada ahaliye ne çağrısı yapılıyor.. “Vatanımız çok zorlu bir süreçten geçiyor, adeta İstiklal Savaşı, güçlü bir Türkiye için sen de var mısın?” * Hayır, yokum. Çünkü… * “Vatan” ve “İstiklal Savaşı” kavramları kullanılan bu kampanya, masum bir demokratik tercih beyanı değildir… Karşıdevrimci demokrat parti'nin milleti karpuz gibi ikiye bölen “vatan cephesi” kampanyasının kopyasıdır. * Yaşı yetenler ve yakın tarihimize dair kitap okuyanlar eminim hatırlayacaktır… 1958 senesinde başbakan Adnan Menderes tarafından “vatan cephesi” icat edilmiş, vatan cephesine üye olan yurttaşların isimleri radyo'dan tek tek okunmaya başlanmıştı. * Adı üstünde cephe'ydi. Sen bir cephedeysen, karşı cephedeki düşmandı. Vatan cephesine katılmıyorsan, vatan hainiydin. Zaten, Adnan Menderes de, kendisine itiraz edenleri “ehl-i salip camiası” ilan etmişti. Yani muhalefet… Haçlı seferine katılan hıristiyanlardı! * Televizyon yoktu, cep telefonu yoktu, internet yoktu, Ankara Radyosu'ndan başka radyo yoktu. Tek sesti. Demokrat partinin emrinde, iktidarın borazanıydı. Radyo haberleri “muhalefetten istifalar ve vatan cephesine iltihaklar devam ediyor” anonsuyla başlıyordu. Sonra da uzuuun uzun isim listesi okunuyordu. * İsimlerden başka haber okunmaz olmuştu. Buna rağmen, öğle ve akşam haberlerinin saati yetmedi, öğleden sonra “yurdun dört köşesinden haberler” diye yeni bir haber saati ilave ettiler, liste okumaya devam ettiler. Ahali radyoyu ne zaman açsa, vatan cephesine katılanları dinliyordu, başka tek kelime duyamıyordu. * Vatan cephesine katılmayanlara, sen neden katılmıyorsun baskısı başladı. Meclisteki kutuplaşma, Anadolu'nun kılcal damarlarına kadar, köylere kadar yayıldı. Halk cepheleşti. Radyo sürekli açık tutulduğu için, aynı kahvehanede oturamaz hale geldiler, gittikleri kahvehaneleri ayırdılar. Aynı camiye gitmez oldular. Radyonun sesini inadına sonuna kadar açan esnaflar peydah oldu, aynı mahallede oturan insanlar aynı bakkala aynı manava gitmemeye başladılar. Komşuluk bozuldu, arkadaşlıklar bozuldu, akrabalar bozuştu. Tarihimiz boyunca görülmemiş bi şey oldu, bu cepheleşme aşıkları bile ayırdı, iki siyasi görüş arasında kız alıp vermeler bile bitti.