Makosen seçmen görmüştük.
Sağ tekini veriyorlardı, ayakkabı dağıtılan seçmenlerin oy kullandığı sandıktan o parti çoğunluk olarak çıkarsa, sol tekini veriyorlardı.
Banknot seçmen de gördük.
Kağıt parayı ortadan yırtıp yarısını veriyorlardı, öbür yarısını sandık sayımından sonra veriyorlardı.
Pusulalı seçmen gördük.
Partisi işaretlenmiş oy pusulasını önceden veriyorlardı, cebine koyuyordun, kabine girip doluyla boşu değiştiriyordun, boş oy pusulasını cebine koyuyordun, işaretli oy pusulasını sandığa atıyordun, çıkışta boş oy pusulasını gösterip, paranı alıyordun.
Cep telefonu seçmeni gördük.
Teknoloji gelişince, kağıt parayı yırtıp yarısını vermeye gerek kalmamıştı, kabinde oy pusulasını işaretleyip, cep telefonuyla ispat fotoğrafını çekenlere, sandık çıkışında tiko ödeme yapılıyordu.
Ölü seçmen gördük.
Seçim hilelerinde inovasyondu, artık ayakkabının teki, düdüklü tencerenin kapağı, banknotun yarısı gibi masraflara gerek kalmamıştı, mezar taşlarından seçmen yazıyorlardı, bilahare, partiden bir kişi sandık sandık dolaşıp, rahmetliler adına oy kullanıyordu, parmak boyası kaldırıldığı için, sahte kimlikle sınırsız oy kullanma imkanına kavuşulmuştu, ahiret kalkınma partisi kurulsa, rahat rahat yüzde 10 oyu vardı!
Hayali seçmen gördük.
Tam seçim öncesinde adrese dayalı kayıt sistemine geçildi, yeni seçmen kütükleri oluşturuldu, şırrak, seçmen sayısı aniden altı milyon kişi artıverdi… Nooluyor demeye kalmadı, Tüik genelge yayınladı, 60 günlük yasal süre doldu dedi, seçmen kütüklerinin hukuki dayanağı olan adrese dayalı nüfus kayıt sistemi belgelerinin imha edilmesini istedi, belgeleri kıyma makinesiyle imha ettiler, o saatten sonra belge görmek isteyen anca rüyasında görürdü.
Çöp seçmen gördük.
Oy veriyordun, senin oy verdiğin parti zahmet edip sandık başında görevli bulundurmadığı için, senin oy pusulanı çöpe atıyorlardı.
Kaydırma seçmen gördük.
A partisine oy veriyordun, senin oy verdiğin parti lütfedip sandık başında görevli bulundurmadığı için, senin oy'unu B partisine yazıyorlardı.