Sahanın nabzını tutmak için her hafta birkaç bölgeyi ziyaret ediyorum.
En sık duyduğum cümle bu...
Elbette ki daha önceki mahallî seçimler de zordu ancak, o dönem malum gündem FETÖ’ye yoğunlaşmıştı.
Örgütle hesaplaşmaya dönüşmüştü hatta...
FETÖ, özellikle büyük şehirleri AK Parti’ye kaybettirerek, Erdoğan’ı zayıflatmak istediğini açık açık ilan ediyordu.
Tablo böyle olunca, vatandaş gereğini yaptı.
18’i büyükşehir, 600’ün üzerinde belediye AK Parti ile “devam” dedi.
***
Mart 2014’de seçim kazanmak bugünden çok daha kolaydı anlayacağınız...
Peki şimdi problem ne?
En önemlisi, vatandaşın verdiği gücün ‘emanet’ olduğunun unutulması ve kötüye kullanılması...
Yani, AK Partililerin şımarması...
“Nasıl olsa bize oy vermek zorunda” kafasındaki tiplerin hem kendini, hem çevresindekileri kalkındırma fütursuzluğu da cabası...
İşini yaptırmak için önce birilerini ‘görmek’ durumunda kalan vatandaşın oy verdiğine pişman edilmesi...
Hizmet etmeyip yan gelip yatanları sayıları az olduğu için saymıyorum bile.
-Ki AK Parti’nin, yönettiği bütün belediyelere hizmet standardı getirememesi, yani hizmeti kurumsallaştıramamasının etkisi de burada göz ardı edilmemeli.
Herkes kendi doğrularına ya da çapına göre hareket edince, bir belediyede gördüğünüz ve hayranlık içinde kaldığınız hizmetleri, üç-beş kilometre ötedeki ve benzer ölçekteki bir başka AK Parti belediyesinde işitmeyebiliyorsunuz...
Her biri ayrı telden çalıyor, anlayacağınız.
***
Vatandaşın bu durumlara öfkesini herkesten önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan fark ettiği için, önce “Metal yorgunluğu” dedi, ardından müdahaleler geldi.
Siyasi bir deha olan Sayın Cumhurbaşkanı, partisini vatandaştan önce dövdü ki, sandıkta bunu seçmen yapmasın.
Şimdi sırada ikinci büyük adım var...
En doğru adayları belirlemek...
***
MHP ile ittifak yapılmaması, ‘iddialı’ biçimde her yerde yarışta olunacağının ilanıydı zaten...
CHP ve MHP, ‘azgın azınlığın’ kışkırtmalarına prim vermese, bu defa başka bahane de yok.
Sadece ve sadece ‘hizmet’ iddiasıyla yarışta olunacak.
Başta üç dönemlikler olmak üzere, mevcut başkanların yüzde 70’i değişecek.
İşte bu noktada partiyi bekleyen, kılı kırk yarmayı gerektiren hesaplar var.
***
Değişim elbette iyidir, ancak daha iyisini bulursanız...
Şahsen sahada gözlemim şudur:,
Parti içinde öyle ayak oyunları var ki, emin olun bir AK Partilinin bir başka AK Partiliye yaptığını bin CHP’li bir araya gelse yapamaz.
***
AK Parti Genel Merkezi, bu türden ayak oyunlarına çok dikkat etmeli...
Evet, değişim olmalı fakat, gecesini gündüzüne katarak çalışanlar küstürülmemeli, iyiler harcanmamalı...
Vatandaş yüksek bir oy oranıyla yine aynı başkanı seçmek istiyorsa ‘üç dönem kuralı’ gibi kat’i saplantılara girilmemeli.
Siyaset zor iş, zor...
Bunları niye söylüyoruz!
Sonuç CHP-HDP ittifakına yararsa ülkemiz zarar görecek de, onun için...
Bu arada, bir not;
Vatandaş nasıl CİMER’den sıkıntısını, şikâyetini en üst makamlara ulaştırabiliyorsa, Anadolu’nun ücra köşelerindeki başkanlar ve parti yöneticileri de gerek bakanlara, gerek parti üst yönetimine benzer bir sistemle ulaşabilmeli.