Yücel Koç Türkiye Gazetesi

AK Parti için sandıkta risk azaldı mı?

Azdan az, çoktan çok gider… Yerel seçimde ittifaka en çok AK Parti’nin ihtiyacı olduğunu, MHP ile ayrı aday çıkarmaları durumunda, bunun başta İstanbul ve Ankara olmak üzere...

25 Kasım 2018 | 9.474 okunma
Azdan az, çoktan çok gider…
Yerel seçimde ittifaka en çok AK Parti’nin ihtiyacı olduğunu, MHP ile ayrı aday çıkarmaları durumunda, bunun başta İstanbul ve Ankara olmak üzere, birçok şehirde CHP-HDP ittifakına yarayacağını yazmıştık.
İnce bir hesapla ortaya atılan Öğrenci Andı tartışmasına MHP orta yerinden dalarken, CHP’nin gıkı çıkmamıştı.
Çünkü, özellikle ‘en büyük Kürt şehri’ olan İstanbul’da HDP’nin oyuna ihtiyacı vardı; böyle bir mesele için onları küstürmemeliydi.
Şükür, AK Parti ve MHP de tehlikeyi gördü ve yanlıştan döndü.
Şimdi ikinci önemli safhaya, yani güçlü adaylarla riski bertaraf etmeye geçildi.
           ***
Şahsen, AK Parti’nin İzmir’i MHP’ye bırakmasını beklerdim.
Çünkü Binali Yıldırım’la bile alınamayan İzmir, bugün ismi geçen Denizlili eski ekonomi bakanı Nihat Zeybekçi ile kazanılabilir mi?
Umarım öyle olur...
Zeybekçi, sıcak diyaloglarıyla ön yargıları kırabilir ama, CHP’nin kemikleşmiş oyunu çözmek hayli zor.
Bana kalsa, yine de MHP derdim.
Çünkü Ege, MHP ile CHP arasında oy geçişkenliği olan bir bölge…
Her kesimden oy alabilecek bir MHP adayına yüklenmek, İzmir’i CHP’nin hizmet üretemeyen girdabından kurtarmak için daha iyi bir fırsat olabilirdi.
Dilerim yanılan ben olurum.
           ***
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün 14’ü büyükşehir, 40 ilin adaylarını açıkladı.
Bunlardan 27’sini, kayyumlar hariç, zaten AK Parti yönetiyordu.
Ancak Cumhurbaşkanı, 17 ilde mevcut başkanları aday göstermedi.
Bir başka deyişle yarıdan fazlası değişti.
Ordu’da Hilmi Güler, Düzce’de Faruk Özlü ile sandık garantiye alındı.
Diyarbakır’da kayyum olarak başarılı işlere imza atan Cumali Atila gibi isimler sahaya sürüldü.
Diğer adaylar da çoğunlukla eski vekiller ve il başkanlarından gelen isimlerden oldu.
Çalışmasıyla göz dolduran, halk nezdinde güçlü karşılığı bulunan Fatma Şahin, Menderes Türel, Alinur Aktaş, Mehmet Sekmen ve Cafer Özdemir gibi 10 başkan yerini korudu.
           ***
Açıklanan 40 aday, AK Parti’nin nasıl titiz bir çalışma yürüttüğünü ortaya koydu.
Şimdi sıra, diğerlerinde…
Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul, Ankara, İzmir gibi kritik şehirlerin de aralarında bulunduğu birçok ilin adayını salı günkü grup toplantısına bıraktı ancak, oralarda da isimler kesinleşti sayılır…
Cuma günü elden ele yayılan liste, 40 ilde bire bir tuttu.
MHP’ye bırakılacak Iğdır, Adana, Isparta, Mersin ve Osmaniye’yi saymazsak, diğerlerinde de sürpriz olmayacaktır.
           ***
Son Başbakan, mevcut TBMM Başkanı Binali Yıldırım’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için ikna edilmiş olması, çok önemli…
Uzunca zamandır konuştuğumuz şu ki, Binali Beyin dışında bir adayın İstanbul’u kazanmasında büyük riskler vardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde İstanbul’a büyük hizmetleri bulunan Yıldırım, Başbakanlık ve TBMM Başkanlığı gibi önemli görevlerden sonra İstanbul’a belediye başkanlığı adaylığını kabul etmişse, bu O’nun gerçek bir dava adamı olduğunun tescilidir.
Benim ikinci sıradaki favorim Veysel Eroğlu idi ancak bu senaryolara gerek kalmadı.
           ***
Gelelim Ankara’ya…
Kayseri’ye âdeta çağ atlatan bilgisiyle, tecrübesiyle ve halkla kurduğu sıcak diyalogla Mehmet Özhaseki ismi kısa sürede toplumda geniş kabul görecektir, -ki Melih Gökçek’in de aynı tavsiyede bulunduğunu biliyoruz.
Özhaseki olmazsa kim olmalı diye sorsanız, şahsen bende daha flaş bir isim yok.
CHP cenahında ise Mansur Yavaş dışında akla yatkın bir seçenek görünmüyor.
Eninde sonunda gelecekleri isim, bu olacak.
Neyse, biz AK Parti’den devam edelim…
Salı günü iller tamamlandıktan sonra, ilçe belediye başkanları açıklanacak.
Sızdırılan İstanbul aday listesinin de tutacağını öngörüyoruz.
Çünkü listeyi kim sızdırdıysa, Cumhurbaşkanı çok kızmış ve parti içinde bu konuyla ilgili inceleme başlatılmış.
Bu kadarcık bilgiyi paylaşmamızda da mahzur yoktur herhâlde :)
 
 
 
******************
 
Nankör Kürtler niye oy vermiyormuş!
 
AK Parti’den önce doğru düzgün yolları bile yokmuş, o kadar yatırım yapılmış…
Şehirleri terör örgütünün işgali altındaymış, güvenlikleri sağlanmış…
Virane binaları yıkılmış, modern siteler yapılmış…
Çöp dağları-susuzluk bitmiş, insanca yaşamanın tadına varılmış…
“Bunca şey yapılmış da, niye bu insanlar hâlâ HDP’ye oy veriyormuş…”
           ***
Bunları sorgulayanlara sözüm şu ki…
Evet, haklısınız…
Fakat şu soruları da sormak gerekmez mi?
Aynı problemleri Türkiye’nin Batı’sı da yaşamıyor muydu?
Dahası var hatta…
AK Parti öncesi, hastanenin parasını ödemezsen cenazen morgda, hastan yatakta rehin kalıyordu.
Türkiye zaten hurda araba çöplüğüydü…
Uçağa sadece zenginler binebiliyor, otobüste yolcular püfür püfür cigara tüttürüyor, tek şeritli şehirler arası yollarda her gün onlarca kişi can veriyordu.
PKK’nın biteceğine dair umut bile yoktu…
Şehirlerde kapkaç, mafya çatışmaları almış başını gitmişti…
Milyon sayarak aldığımız ekmeği, maaşımızın önemli kısmını vererek alabildiğimiz antibiyotiği, kızakla taşıdığımız hastaları saymıyorum bile…
Yüksek hızlı tren falan da hayaldi sadece…
Şehirlerde elektrik kesintileri ise vaka-i adiyedendi…
Peki, biz bunların kıymetini ne kadar biliyoruz?
           ***
Türkiye’nin nereden nereye geldiğini en iyi dışarıdan bakanlar görüyor.
Eskiden Avrupa’ya gidenler “Keşke” derdi, şimdi Türkiye’ye gururla bakıyor.
Bu demek değil ki AK Parti’nin hatası yok veya yanlışlarını görmeyelim…
Bunları da zaman zaman açık yüreklilikle konuşuyoruz zaten…
Ancak, bugün bir sebeple AK Parti’ye kızıp “Oy moy vermeyeceğim” diyenlerin, HDP’ye oy verenleri nankörlükle suçlaması bana biraz tuhaf geliyor.
Böyle arkadaşlarla karşılaştığımda şunu sormadan edemiyorum;
-Daha iyisi kim peki?
 
 
*************
 
Yargıya bir hâller oldu
 
Gün geçmiyor ki, bir hâkim kararı skandalı yaşanmasın.
Sonuncusu, İstanbul Beykoz’da tartıştığı vatandaşı herkesin gözleri önünde bıçaklayan değnekçi oldu.
O görüntüleri, tesadüfen olay yerinde bulunan Türkiye Gazetesi muhabiri elde etti.
Vahşeti bütün çıplaklığıyla ortaya koyan görüntüleri TGRT ve İHA yayınlayınca saldırgan tutuklandı.
Gelin görün ki, apaçık adam öldürmeye teşebbüs eden saldırgan önceki gün serbest bırakıldı.
Ve Türkiye, haklı olarak bir kez daha ayağa kalktı, sosyal medyadan karara tepki yağdı.
Şimdi bu skandala imza atan hâkime sormak lazım;
Elinde bıçakla bir adamı defalarca bıçaklayan bir kişi bile apaçık delillere rağmen serbest kalıyorsa, bu ülkede polis ne yapsın, vatandaş ne yapsın!..

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
O teğmenler yedi defa reddedildi, yine de kılıcı çekti! 21 Kasım 2024 | 1.178 Okunma Bitmeyen uçak yalanları 17 Kasım 2024 | 469 Okunma Cumhur İttifakı çürük yumurta değil ki çatlasın! 14 Kasım 2024 | 1.421 Okunma Bu yapıyla Türkiye Yüzyılı nasıl olacak? 10 Kasım 2024 | 258 Okunma Savaşın kıyısından dönmüş olabiliriz 07 Kasım 2024 | 399 Okunma