Necmettin Yılmaz…
Gümüşhaneli bir köy çocuğuydu…
Okudu, öğretmen oldu.
Ataması yapıldı…
İlk vazife yeri, Şanlıurfa Siverek’in Çiftçibaşı köyüydü.
Sonradan mahalleye dönüştürülse de, burası gerçekten ‘köy’dü.
Atandığı ilkokulun sadece öğretmenliğini değil, idareciliğini de
üstlendi.
Eğitim yılını tamamladı, karneleri dağıttı…
Sonra memleketine tatile gitmek için 16 Haziran’da yola çıktı.
***
Tunceli-Pülümür yolunda gündüz vakti ilerlerken karşısına katiller
sürüsü çıktı.
PKK’lı teröristlerdi…
Otomobili yaylım ateşine tutulunca durdu.
Silah zoruyla kaçırıldı…
Hemen operasyonlara başlandı.
Günlerce arandı, tarandı, hiçbir iz bulunamadı.
Tâ ki, 12 Temmuz’da, Pülümür Çayı’nda bir ceset bulunana kadar…
Maalesef…
Haber acıydı…
Kahpe örgüt, 24 yaşındaki gencecik, savunmasız öğretmeni
katletmişti.
Kaçırdıktan bir saat sonra, Necmettin öğretmeni öldürüp, dereye
atmışlardı.
***
Necmettin Yılmaz…
Aybüke öğretmenin ardından, şehit eğitim neferlerinin sonuncusu
oldu.
Ne var ki, Büyükada’da suçüstü yakalanan ajanlar kadar bile
konuşulmadı.
Çünkü o günlerde Kılıçdaroğlu, İstanbul’a yürüyordu.
Yanında da PKK’lılara hak arayan HDP’liler,
Teröristlere övgüler dizen akademisyenler,
Öğretmenler katledildiğinde bile PKK’ya laf söyletmeyen Eğitim-Sen
gibi sendikalar,
PKK ile Türkiye düşmanlığında ittifak edenlere adalet isteyen
FETÖ’cüler vardı.
***
Neredeyse hepsi oradaydı…