Milletçe huyumuz şu; gerçekleri,
gerçekleştikten sonra konuşuyoruz.
Hakikatle yüzleştikten sonra
gereğini yapsak yine iyi…
Kısa bir geçiş süresinden sonra
yine kendi gerçeklerimize dönüp, asıl gerçeği
umursamıyoruz.
Örnek mi?
Deprem mesela!
Devlet riskli binalar için
“Büyük bir felaket daha yaşamadan gelin evlerinizi
dönüştürelim. Size şu kadar kredi, bu kadar da kira yardımı
yapacağım. Yeter ki şunları yıkalım ve yeni bir depremde facia
yaşamayalım” dediğinde karşısına ne
çıkıyor?