FETÖ’sü, CHP’lisi, bilumum Kemalist vesayetçisi, PKK’lısı, bilmem necisi…
Demedik mi, bunların aynı ahtapotun kolları diye…
Bakın, 28 Şubat döneminde ülkemize ve İhlas gibi millî kuruluşlara nasıl ortak operasyon çektilerse, şimdi de kol kola hareket ediyorlar.
Dün FETÖ’nün Bank Asya’sına, ihanet medyasına nasıl sahip çıktılarsa, bugün de aynısını FETÖ’den yargılanan Sözcü’ye yapıyorlar.
Biz bunlara şaşırmayız…
Çünkü defalarca yaşayarak öğrendik.
***
Ara sıra menfaat için birbirlerine sataşmalarına aldanmayın sakın.
Son kertede mutlaka birleşirler.
Sözcü’nün gölge patronunun 15 Temmuz ihanet gecesi ve sonrasında FETÖ’cü hainlerle yazışmaları gazetemizde yayınlandı.
Yalanlamaya çalıştılar, FETÖ’cülerin kendi aralarındaki “Eyvah, yakalandık” yazışmaları belgelerin doğruluğunu cümle âleme gösterdi.
Hacker’larla anlaşarak, patronumuzun Twitter hesabı üzerinden kurmak istedikleri kumpası da apaçık ifşa ettik.
Alman sanatçıyı bile mudi diye yayınladıkları yüz karası gazeteciliklerini de yüzlerine çarptık.
Panikleyen Sözcü, arsızlığın dibini buldu ve nasıl bir operasyon gazetesi olduğunu apaçık gösterdi.
Geçmişte İhlas’a saldıran ne kadar FETÖ iltisaklı tip varsa eski açıklamalarını yeni söylemiş gibi manşetine çekti.
İlginçtir, bunların bir kısmı geçmişte kendilerinin de “FETÖ’cü” diye yazdığı isimlerdi.
Dedik ya, ara sıra sataşmaları sizi yanıltmasın…
Mesela Ahmet Ertürk…
Sözcü yazarı Can Ataklı, geçmişte ona bu suçlamayı yapmıştı.
Sözcü, Ertürk’ün İhlas’a düşmanlığını ortaya döktüğü eski açıklamasını manşet yaptı.
Yeni bir şey gibi okuyucularını aldattı.
***
Diğer beyanatlar sanki farklı mıydı?
Hepsini çarşaf çarşaf yazdığımız için burada tekrara lüzum yok.
28 Şubat’ta kurumumuza kumpasın merkezinde yer alan, FETÖ liderinin tuttuğu ve İzmir Savcılığı’nın elindeki notlarda isminden övgüyle söz edilen hainleri manşete çekmekte bir beis görmedi.
Niye görsünler ki?
Onlar 28 Şubat’ta işlenen cinayetlerin suç ortakları…
Ve maalesef 28 Şubat darbesi hakkıyla soruşturulmadı, darbenin sivil ayağına dokunulmadı.
Bunun içindir ki, 20 yıl sonra aynı filmi tekrar izliyoruz.
***
Daha önce de yazmıştım.
FETÖ-28 Şubat ortaklığında İhlas’a operasyon çekildiğinde kim kullanılmıştı, hatırlayan var mı?
Şimdi hayatta olmayan Ufuk Güldemir…
Habertürk internet sitesini yeni kurmuştu.
28 Şubat iddianamesinde bile geçen “İhlas’a darbe emri”nin maşası oldu.
Ve tabii ki ‘hizmet’inin karşılığını aldı.
Kısa zamanda dandik bir siteden iki televizyon kanalı ve bir gazete sahipliğine yükseldi.
Ölmeden önce de astronomik bir fiyata sattı.
Ne tuhaftır ki, Türkiye’de maaşlı gazetecilikten medya patronluğuna yükselenler hiç araştırılmaz, soruşturulmaz.
Sözcü’nün patronu gibilere kimse “Başka ticari faaliyetin olmadığı hâlde bu parayı nereden buldun?” diye sormaz.
Çünkü önlerinde CHP gibi kalkanları vardır.
Kirli dosyalarının kapağını hafiften kaldırınca, hepsi birden ayağa kalkar.
Bakın, CHP bugün de aynısını yapıyor.
Darbe gecesi FETÖ’cülerle yazışmaları yayınlanmış gazete patronuna hiç çekinmeden kol kanat geriyor.
Hoş, kasetle işbaşına gelen Bay Kemal’in o gece tankların arasından nasıl sıvıştığını da iyi biliyoruz.
FETÖ ve Kandil’in partisi HDP ile ittifak yapandan, doğrunun yanında olmasını ummak hata olurdu.
‘Bozacının şahidi şıracı’ deyip geçelim en iyisi…